Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Kırat’a yepyeni bir süvari gerek!

DYP ve ANAP birleşme kararlarını açıkladılar. Birçok kişi de “merkez sağda bir toparlanma olduğunu düşünerek” bu birleşmeye seviniyor.

Pişmiş aşa su katmak istemem ama bu birleşmenin “merkez sağda” ciddi bir güç odağı oluşturabilme ihtimalini zayıf görüyorum.

Bir kere şu sorunun yanıtını bulmalıyız: Mehmet Ağar ve Erkan Mumcu, tek başlarına seçmene nasıl bir heyecan veriyordular ki birleşince bu heyecan daha da büyüsün?

İki partinin programı, seçmen için ne ifade ediyordu ki, şimdi ortak bir programla daha fazla seçmeni etkileyebilsinler?

Verilecek yanıtların Ağar’ı da, Mumcu’yu da mutlu etmeyeceğini söyleyebilirim.

“Yüzü Batı’ya dönük kırat”ın barajı geçebilmesi, seçmene yeni ağızlardan yeni şeyler söylemesine bağlı.

Eski ve yıpranmış isimler ve kimseye bir şey anlatmayan bir programla bu iş yürümez.

AKP, büyük sermaye çevrelerince “ekonomide başarılı” bulunuyor ama geleneksel merkez sağ taban açısından hiç de başarılı bir beş yıl geçmedi.

Köylünün, esnafın, kentli orta sınıfın durumundaki kötüleşmeye rağmen, bu kesimlerin geleneksel partisi DYP’nin baraj sınırının altında olduğu, ANAP’ın adının bile geçmediği bir gerçek.

Bu tablo, yeni yüzler ve yeni bir söylem ihtiyacını dayatıyor, ben söylemiş olayım.

Hadi hep beraber Bursa’ya taşınıyoruz!

İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul-Bursa feribotunun seferlere başlaması nedeniyle yaptığı konuşmada “İstanbul-Bursa arası 75 dakikaya inecek” müjdesini verdi.

Gazetede bu haberi okurken kendi kendime söylendim: “Yol 75 dakikaya ineceğine göre acaba Bursa’ya mı taşınsam?”

Çünkü geçen gün Yeniköy’den, Nişantaşı’na bu süre içinde gidebildim. Her sabah gazeteye gelişim 1 saatten az sürmüyor, dönüşüm ise en az 1,5-2 saat tutuyor.

Madem süre aynı olacak, o zaman kiraların daha ucuz olduğu Bursa’da yaşamak daha iyi olacak benim için. Her akşam İskender yeme olanağı da cabası.

İstanbul’da son hafta daha da yoğunlaşan trafik sorununun bir nedeni de köprü geçişlerinde üste bozuk para verme zorluğu imiş.

Medeni bir ülkede kolayca çözülebilecek bir problemin bizde kronikleşmesi, kamu yönetimi anlayışının bir gereğidir zaten.

İstanbul’da nüfusun önemli bölümü Anadolu tarafında oturuyor, Avrupa tarafında çalışıyor.

Çünkü iş merkezleri Avrupa’da, ucuz ve kaliteli konut olanakları Anadolu tarafında.

Bu tabloyu değiştirmek için yapılması gereken bir şey de büyük işyerlerini Anadolu tarafına taşınmaya teşvik etmek.

Acaba Büyükşehir Belediyesi, bu konuda “maddi bir teşvik” programı ilan etse bu trafik sorununu çözmek için köprülere, yollara, tünellere harcanacak paradan daha ucuza bir çözüm olmaz mı?

Mahkeme, lokantadan yönetilmiyor

AVUSTRALYALI medya patronu Rupert Murdoch, The Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin de içinde olduğu Dow Jones grubunu satın almak için 5 milyar dolar teklif etti.

Bu haberi okuyunca Türkiye ve Dinç Bilgin adına sevindim.

Biliyorsunuz Dinç Bilgin, batık Etibank nedeniyle Türkiye’ye borçlu ve borçlarını ödeyebilmek için Sabah ve atv’nin satışını bekliyor.

Yabancı gazetelerde Murdoch’un girişimi ile ilgili olarak yayımlanan haberler, medya piyasasında küresel rekabetin “Satın almalar yoluyla süreceğini” anlatıyor.

Ve bu nedenle birçok yabancı yatırımcının gözü de şu anda Sabah-atv grubunda.

Bu nedenle bu satış iyi bir dönemde yapılacak.

Öte yandan geçen hafta bizim piyasaya yayılan bir haber, idare mahkemesinin Sabah’a el koyma kararını iptal etmeye hazırlandığı şeklindeydi.

Araştırdım bu haber Turgay Ciner’in en yakın dostu bir avukattan ve Mehmet Barlas’ın NTV’de “mahkeme de kararını artık bir an önce versin” baskısından kaynaklanıyor.

Turgay Ciner’in idare hukuku danışmanı Prof. Dr. Aydın Gülan da 1 Mayıs Salı günü İstanbul’da Borsa lokantasında bazı genç hukukçularla yemek yemiş.

Ciner’in mahkeme başvurusunun lehine sonuçlanacağı haberini yayan avukat Prof. Gülan’ın, iki misafiriyle yediği bu yemekten söz ediyor.

Ben yemekte kimler olduğunu biliyorum, neler konuşulduğunu o sırada orada bulunan eş dost bana anlattı.

Türkiye’de lokantalarda kulis yaparak mahkeme kararlarını etkilemek söz konusu bile olamaz.

Bu nedenle anlatılanlara güldüm, geçtim!