HÜRRİYET

O fotoğrafta bir kadın var!

DÜNKÜ gazetelerin hemen hepsinde Beyaz Saray tarafından servis edilmiş bir fotoğraf yayımlandı. Başkan Obama, Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Başkan Yardımcısı ve öteki ABD’li üst düzey yetkilileri, Bin Ladin’in öldürülmesi operasyonunu “canlı yayında” izlerken çekilmiş bir fotoğraftı bu.

İzledikleri şey bir askeri operasyon ve insanlar ölüyor, belki de tam o anda Bin Ladin vuruluyor.
Fotoğraftaki erkekler sanki bir maç izliyorlar gibi, zaten bu yayını izlerlerken bir yandan da hindili sandviç ve soğuk karides yemişler.
O anda insani bir tepki gösteren tek bir kişi var fotoğrafta o da bir kadın. Hillary Clinton gözleri dehşetle açılmış, çığlık atmamak için eliyle ağzını kapatmış.
Erkeklerin ölüm ve öldürme karşısındaki kayıtsızlığı ve bir kadının o odadaki tek insani tepkiyi gösteriyor olması dikkatimi çekti.
Sadece bu fotoğraf bile siyasette kadın duyarlılığının ne kadar gerekli olduğunu gösteriyor.

Doğu ya da Batı fark etmiyor

BİN Ladin’in öldürüldüğünün duyulmasından sonra Amerika’da orta alt sınıftan beyazların ellerinde bayraklar ile sevinç gösterileri yaptıklarını gazetelerde okudum, televizyon haberlerinde izledim.
Dünyanın en lanetli insanı da olsa, binlerce masumun ölümünden sorumlu da olsa bir ölümün sevinç gösterileri ile karşılanmasını benim aklım pek almıyor.
Hatırlayacaksınız, New York’taki ikiz kulelere Bin Ladin’in talimatıyla saldırılıp binlerce masum öldüğünde de Arap dünyasının bazı kentlerinde benzeri sevinç gösterileri yapılmıştı.
O vakitler bunun “Doğulu toplumlara özgü bir davranış gibi” yorumlandığını hatırlayacaksınız.
Ama görüyorsunuz ki Doğu ya da Batı bu konuda çok da fark etmiyor.
“Düşman” bellenenin ölümü “Bir insan öldü” diye karşılanmıyor.
Eğitimsiz kitleler her yerde benzeri davranışları sergileyebiliyor.

Bağımsız kurullara kızmadan önce

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, “bağımsız kurulların” hepsinden memnun olmadıklarını söyledi.
“Şu anda bağımsız kurulların A’dan Z’ye hepsinden memnun muyuz? Ben hepsinden memnun değilim” dedi.
Hep yaptığı gibi yine “bazılarını” suçladı. Zaten siyasi gıdasını bu “bazıları” kavramından alıyor, hayali düşmanlar yaratıyor, onlarla kavgaya girişiyor, kendini zinde tutuyor gibi geliyor bana. “Bazıları bağımsız kurullar olduğu zaman siyasi müdahale olmaz diyor” diye konuşuyor.
Bu kurullar, ekonomiyi bir düzene sokmak, siyasetin popülist müdahalelerinin ekonominin işleyişini bozmasını önlemek için kuruldu.
Üstelik bu kurulların hepsi son 8 yıllık AKP iktidarı döneminde tümüyle değişti.
Öne çıkan vasıfları AKP’nin görüşüne yakın olan kişilerce dolduruldu, onlar tarafından yönetiliyor.
Başbakan şimdi bu kurulların iyi çalışmadığından şikâyetçi ise önce aynaya bakmalı ve şunu sormalı: “Acaba bu kurulların kanunlarında öngörüldüğü gibi çalışması için gerekli vasıflara sahip insanları atadık mı?”