ABD yeni maceralar peşinde
Amerikalı gazeteci Seymour M. Hersh, pazar günü yayımlanan The New Yorker dergisindeki makalesinde 40’a yakın ABD ajanının, Pakistanlı ajanlarla işbirliği yaparak İran’a sızdıklarını açıkladı.
Ajanların görevi, İran’ın “gizli nükleer tesislerini” bulmak ve bunların bir askeri harekâtla yok edilmesi için gerekli istihbaratı toplamak..
Kim bu adam?
Hersh, ilginç bir gazeteci.
1968 yılında ABD askerlerinin Vietnam’ın May Lai köyünde 350 sivili öldürdüklerini o ortaya çıkarmıştı.
CIA ajanlarının yasaları çiğneyerek ABD içinde istihbarat topladıklarını ve 1973 Şili askeri darbesinde CIA’in oynadığı rolü de dünya kamuoyu onun haberlerinden öğrendi.
En son olarak da Irak’taki Ebu Gıreyb Cezaevi’nde bazı tutuklulara ABD askerlerince işkence yapıldığı haberini o yazdı ve işkencenin kanıtı olan fotoğrafları o yayımladı.
Polisiye tadında
Bütün bu bilgiler bir araya geldiğinde Hersh’in İran ile ilgili olarak verdiği son haberin ciddiye alınması gerekiyor.
Olay ilk bakışta bir “polisiye roman” tadında.. Şimdi adını hatırlamadığım böyle bir roman da okumuştum zaten..
İsviçre’den şifreli uydu haberleşme sistemleri satın alan İranlılar, onları takip eden ABD ajanları ve İran’daki nükleer tesislerin askeri bir operasyonla imha edilmesiyle sonuçlanan bir roman..
Hersh, haberinde kimliğini açıklamadığı bir kaynağın “Pentagon’daki siviller İran’a gitmek ve askeri altyapıyı mümkün olduğu kadar yok etmek istiyorlar” dediğini de aktarıyor.
Bush’un sözleri
Haberde İranlı akademisyen Şahram Çubin’in görüşleri de var. Çubin, 1981 yılında İsrail’in Irak’taki nükleer Osirak tesislerini bombalamasının ardından İran’ın faaliyetlerini yeraltında gizlediğini söylüyor ve ABD’nin bütün tesislerin yok edildiğinden hiçbir şekilde emin olamayacağını da ekliyor.
Hersh’in haberinin yayımlanmasının ardından ABD Başkanı Bush da NBC televizyonuna bir demeç vererek, nükleer silah geliştirdiğinden şüphelendiği İran’a, bu konuda daha açık davranmadığı takdirde, bu ülkeye yönelik bir askeri harekâtın masadaki seçeneklerden biri olduğunu söyledi.
Engel olunmalı
Öyle görünüyor ki ABD yönetimi Irak’ta olanlardan çıkarması gereken hiçbir dersi çıkaramamış.
İran’a karşı girişilecek böyle bir askeri operasyon Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgenin genel güvenliğini açıkça tehdit edeceği gibi belki de dünyada huzurlu hiçbir bölgenin kalmamasına da yol açabilir.
Nitekim İran Savunma Bakanı, Bush’un konuşmasının hemen ardından yaptığı açıklamada, “Büyük caydırıcılıkla sonuçlanacak teçhizatı hızla üretebileceğimizi iddia edebiliriz” derken dünyayı nasıl bir kargaşa ortamının bekleyeceğini de ortaya koyuyor.
Irak’taki başarısızlığı, İran’a karşı girişilecek bir askeri operasyonla unutturmak isteyecek ABD yönetiminin yeni bir maceraya kalkışmasını önlemek, dünyada barışın egemen olmasını isteyen herkesin görevi olmalıdır.