Fenerbahçe, Lefterlerin, Can Bartuların, Aykutların, Oğuzların takımıdır. Taraftar büyük oyuncu ister.
Fenerbahçe’nin futbol geleneği herşeyden önce oyunun gösteri yönüne önem verir. Bu nedenle Anelka gibi yıldızlar hep gündemde olurlar. Fransız oyuncunun konuşulmasının bile heyecan verdiğini biliyorum
On yıl kadar oluyor. Şükrü Saracoğlu Stadı’nın numaralı tribününde bir Denizlispor maçı izlemiştim.
Fenerbahçe o gün iyi bir futbol oynamış ve Denizlispor’a tam yedi gol atmıştı..
Maçtan sonra kalabalık bir grupla Kadıköy İskelesi’ne doğru yürürken etrafımda konuşulanlara kulak kabarttım.
Kimse atılan yedi golün güzelliğinden, o sene şampiyonluğun garantilendiğinden söz etmiyordu.
Herkesin aklı kaçan gollerdeydi: Selçuk o topa öyle vurmasa, İsmail boştaki adamı görebilse vs…
Sanki yedi değil de dokuz gol olsa, sahada oynanan oyun daha farklı olacakmış gibi. Ya da üç değil de dört puan alınacakmış gibi bir ruh durumu..
Bu Fenerbahçe tribünlerine ve taraftarlarına hakim olan ruh durumunu yansıtan sıradan bir örnek..
Her Fenerbahçelinin anlattığıma benzer bir öyküsü mutlaka vardır..
Anelka’nın transferi ile ilgili dedikodu haberlerini okuyan ve değerlendiren, ama Fenerbahçe taraftarının ruh durumundan pek de haberli olmayanların yazdıkları yorumları okudum geçtiğimiz bayramda.
Bir çok yorumcu şöyle diyor: Fenerbahçe’ye transfer yapılacaksa bu Anelka mı olmalı? Fenerbahçe’nin sağ ve sol kanat oyuncusuna ihtiyacı var!
Fenerbahçe’nin futbol geleneği herşeyden önce oyunun “gösteri” yönüne önem verir.
Gereksiz: soru
Evet, taraftarlar çok yetenekli olmasa da deli gibi koşan orta saha ve defans oyuncularının takımlarında olmasını isterler, ama Alex’in durup durup yaptığı bir küçük harekette kendilerinden geçerler.
Fenerbahçe, Lefterlerin, Can Bartuların, Aykutların, Oğuzların takımıdır..
Taraftar “büyük oyuncu” ister.
Högh – Uche ikilisinin şampiyonluktaki rollerini kolayca unutur, ama Aykut Kocaman’a şarkılar besteler, aradan yıllar geçse bile söylemeye devam eder..
Bu nedenle Anelka gibi oyuncular her zaman Fenerbahçe’nin gündeminde olurlar.
Anelka gelir mi, gelmez mi bilmiyorum. Ama bunun konuşulmasının bile taraftara büyük heyecan verdiğini biliyorum.
Bu nedenle “Anelka’ya ihtiyaç var mı?” sorusu, konuşulan takım Fenerbahçe ise gereksiz bir sorudur.
Alınabilirse ve burada eski Anelka gibi oynarsa ne ala..
Oynamazsa da dert değil.. Fenerbahçe’ye büyük heveslerle alınıp da oynayamadığı için ertesi sezon gönderilen oyuncuları tek tek saysam sanırım bir günüm yetmez!
Pierre’le vedalaşma zamanı mı?
Fenerbahçe’ye gelip de önemli izler bırakan az sayıda yabancı oyuncu var. Sasu, Okocha, Schumacher, biraz da Uche.. Kalabilseydi Ortega’yı da sayacaktık ileride mutlaka.. Van Hooijdonk da bu isimlerden biri..
Yıllar geçse bile unutulmayacak, bir şarkı gibi dillerde olacak. Buna hiç kuşku yok..
Uzun süren sakatlığı sırasında Fenerbahçe’nin takım olarak ortaya koyduğu performans şimdi tartışılmasına yol açıyor.
Birçok kişi son şampiyonluktaki rolü nedeniyle ona vefasızlık yapılmamasını savunuyor.
Ancak şu unutuluyor: Futbol, tabiatı gereği bir “vefa” sporu değil, Takımların sembolü olmuş yıldızlar bile öyle bir gün geliyor ki, ayrılmak zorunda kalıyorlar.
Sezon başlamadan önce, Aurelio’nun gönderilmesinin konuşulduğu günlerde Fanatik Gazetesi’nde şöyle yazmıştım:
Alex de geldiğine göre gönderilecek oyuncu Aurelio değil, Van Hooijdonk olmalı..
Bu yazım bazı taraftarlarca eleştirilmişti. Yine aynı “vefasızlık” gerekçesiyle..
Kim çıkacak
Şunu düşünelim: Van Hooijdonk takıma girerse, kim çıkacak?
Tuncay mı, Serhat mı, Selçuk mu?
Fenerbahçe orta sahası yine sadece Aurelio’ya mı emanet edilecek? Alex, şimdi oynadığından daha geride mi oynamak zorunda kalacak?
Sezon başındaki Fenerbahçe’nin neden zorlandığını ve eleştirildiğini hatırlayalım.
Şimdiki Fenerbahçe ile sezon başındaki Fenerbahçe neden farklı bir düşünelim..
“Vefa” konusuna gelince..
Bana kalırsa yapılacak en iyi şey Van Hooijdonk’tan genç oyuncuların yetiştirilmesi için yararlanmak…
Onların profesyonelliğin anlamını ve gereklerini, temel top ve oyun tekniklerini öğrenebilecekleri kaç tane rol modeli var elimizde?