MİLLİYET

Dünya dönüyor sen ne dersen de…

 Bill Boggs, “Olduğun yerde durmak, hızla değişen dünyada en hızla geri gitme yoludur” diyor.
Bir toplantı nedeniyle iki gün geçirdiğim Berlin’de en çok hatırladığım sözlerden biriydi bu…

Şu son on yılda dünyanın nereden gelip nereye gittiğini çoğu kez çıplak gözle görme olanağı buldum.
Ülkelerin, insanların, kavramların nasıl değiştiğini, ilerlemek için nasıl çaba gösterdiklerini izledim…
Birçok yere aralıklarla iki – üç kere gitme olanağım oldu.
Değişimi görmek için yeterli bir zaman aralığı varsa dünyanın birçok toplumunun nasıl geliştiğini, nasıl ilerlediğini de görebiliyorsunuz…
Bir tek cep telefonu teknolojisinin keşfi ve geliştirilmesinin Finlandiya ve İsveç’e sağladıklarını görmek bile yeterli…
Ya da İrlanda… Bilgisayar teknolojilerindeki gelişmeleri iyi izleyip, ona göre yeniden örgütlenen bir toplumun neleri başarabileceğini gösteren iyi bir örnek…

Yerimizde sayıyoruz
Dünya son on yılda, alıp başını giderken ve mesafeler giderek daha da kapanmaz hale gelirken bir de bizim uğraştığımız, konuştuğumuz şeylere bakın…
En temel demokratik hakları bile tartışmaya devam ediyoruz…
Eğitim sistemimiz hiçbir işe yaramıyor. Ne bir okula kapağı atanı doğru dürüst eğitip o eğitimine uygun bir iş alanı yaratabiliyoruz, ne de üniversite kapısında öylece bıraktığımız genç insanların gelecekleriyle ilgili bir planımız var…
En önemli uluslararası sorunumuz Kıbrıs konusunda politikamızın ne olduğunu doğru dürüst bilen birisi var mı aramızda: Bu konuyu en çok konuşan politikacılarımız dahil olmak üzere!
Keith Hammond, “Yapmadığımız iyi hamleler, yaptığımız kötü hamlelerle aynı sonuçları doğurabilir” derken sanki Türkiye’nin Kıbrıs politikasını özetliyor gibi…

Planınız var mı?
Avrupa Birliği’ne üyelikten yana olanlar, bu sürecin Türkiye’ye neler kazandırabileceğini rakamlarla, açık olarak ortaya koydular…
Bu verilerin doğru ya da yanlış olduğunu tartışmıyorum. Sadece şunu sormak istiyorum: Avrupa Birliği’ne karşı olduklarını söyleyenlerin Türkiye için nasıl bir gelişme vizyonuna sahip olduklarını biliyor musunuz? Ne tür bir planları var? Türkiye, batıdaki komşularıyla ve müttefikleriyle giderek açılan mesafesini kapatmak için ne yapacak?

Toplum çıldırmış olmalı!
İçi boşaltılmış bir “ulusal onur” kavramının arkasına gizlenenlerin gelecek için ne düşündüklerini biliyor musunuz?
Avrupa Birliği’nin dışında kalmanın dezavantajlarına karşın avantajları nelerdir? Canımızın istediğini asmak, düşüncelerini söyleyenleri cezalandırmak mı? Bunlar gençlerimize gelecekte iş sağlayacak mı?
Rita May Brown “Delilik aynı şeyi sürekli tekrar edip farklı sonuçlar beklemektir” diyor.
Yıllardır hep aynı şekilde davranmakta ısrar ettiğimiz halde bazı şeylerin düzelebileceğini düşünüyor olmamızın nedeni bütün toplum olarak çıldırmış olmamız mı?