MİLLİYET

'Gerdanlık' ve hediye yasası

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a Moskova’da bir Türk işadamının hediye ettiği “gerdanlık” kamu yönetiminde bulunanlara verilen hediyeler sorununu yeniden gündeme getirdi.

Aslında bugün yazacağım yazıyı yılbaşının hemen ardından yazmayı düşünmüştüm.
Dikkatli okuyucular belki hatırlayacaklardır, geçtiğimiz yılın son günü bazı gazetelerde bir haber yayımlandı.
Haber her yılbaşında Ankara’daki siyasetçi ve üst düzey bürokratlara pahalı hediyeler gönderme alışkanlığının bu yıl da devam ettiği ile ilgiliydi.
Bu yıl Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla gönderilen hediyelerin üzerine “Reddedilmiştir” yazılı etiketler yapıştırılıp gönderenlere iade edilmişti.
Birisi size nezaketen bir armağan yolluyor ve üzerine bir etiket yapıştırıp geri gönderiyorsunuz!
Bunun hediye gönderen için de, hediye gönderilen kişi için de sevimsiz bir durum olduğuna kuşku yok.
Benzeri durumda ABD başkanları, gönderilen hediyeyi kabul ediyor ve belirli dönemlerde gönderilen hediyelerin neler olduğunu, kim tarafından gönderildiğini içeren bir listeyi yayımlıyor.
Bu listede her hediyenin karşısında da şu anlama gelen bir ibare yer alıyor: “Hediyenin kabul edilmemesi gönderen ve hediye edilen için utanca yol açabileceğinden kabul edilmiştir.”
Makam yıpratılmıyor
“Kabul edilen” hediyeyi başkanlar alıp evlerine götüremiyor.
Bunlar Hazine tarafından saklanıyor ve ileride başkanların görev süresi bittiğinde kendileri adına yapılan kütüphanelerdeki özel salonlarda sergileniyor.
Böylece başkanlık makamının gereksiz dedikodularla yıpratılmasının da önüne geçiliyor.
Dünkü Milliyet’te hediye gerdanlıkla ilgili haberde şöyle bir cümle de vardı: “Erdoğan çiftinin gerdanlık ve broşun değeri konusunda bir bilgilerinin olmadığı kaydedildi.”
Bu da ortaya koyuyor ki, orada bir emrivaki yaşanmış ve Başbakan ile eşi ne yapacaklarını şaşırmışlar.
Bunun kadar ilginç bir başka nokta ise aynı işadamının, Moskova Belediye Başkan Yardımcısı Reisen’in eşine de bir broş hediye etmek istemesi.
Reisen’in akıllı çözümü
Reisen, “eşinin yanında olmadığını” söyleyerek broşu Emine Erdoğan’a hediye etmiş ve Emine Hanım da broşu almak zorunda kalmış..
Reisen’in ilginç bir siyasetçi tipi olduğuna kuşku yok.. Hem hediyeyi reddeden insan durumuna düşmemiş hem de hediyeyi almayıp bir başkasına o anda vererek kendisi hakkında yaratılabilecek söylentilerin önüne geçmiş.
Başbakan ve eşi ise böyle bir deneyimi belki de ilk kez yaşadıklarından hediyeyi kabul etmek durumunda kalmış.
Tüm yöneticilere tek yasa
7 Ağustos 2004 tarihinde Başbakan’ın çocuklarının düğünlerinde yabancı devlet adamları tarafından verilen hediyeler ile ilgili bir yazı yazmıştım.
Ve o yazıda Türkiye Cumhuriyeti yöneticilerine verilecek hediyelerin akıbetlerinin ne olacağı konusunda bir yasanın eksikliğinden söz etmiştim.
10 Ağustos 2004 tarihli yazımda da “Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu” ve Devlet Memurları Kanunu’ndaki hediye kabul edilmesi ile ilgili hükümleri hatırlatmıştım.
Öyle görünüyor ki, bu kanunlardaki ilgili maddeler bütün devlet yönetiminde geçerli bir uygulama için yeterli değil.
Bu vesileyle bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum.
Türkiye Cumhuriyeti’nin seçilmiş ya da atanmış yöneticilerinin tümüne birden uygulanabilecek, hediye almanın ve vermenin koşullarını, limitlerini, hediyelere ne yapılacağını belirleyecek bir yasaya ihtiyacımız var.