Dün sabah Hürriyet ve Sabah gazetelerinin birinci sayfalarında “Tak-şak Paşa” ve üç emekli komutanın fotoğraflarını görünce “Hayırdır inşallah” dedim.
Meğerse şu meşhur Susurluk Çetesi her ne yaptıysa bu komutanların bilgisi ve onayıyla yapmış!
Yargıtay tarafından onaylanan DGM kararını bilmesem “Bravo, askeri disiplin dediğin de zaten böyle bir şeydir” diyeceğim, ama diyemiyorum.
Çünkü Yargıtay’ca onaylanmış DGM kararı bu beylerin “çıkar amaçlı suç örgütü kurduklarını, amaçlarına ulaşmak için şiddete başvurduklarını, sahte pasaportlar kullandıklarını, uyuşturucu ticaretine ve kara para aklama işlerine bulaştıklarını” söylüyor.
Zaten bu nedenle çetenin yargılanabilen üyeleri şu anda hapisteler. Ama kamuoyunda yaratılmaya çalışılan havaya bakarsak, yakında gözleri sulandığı ya da öksürdükleri için cezalarını lüks bir hastane odasında tamamlama olanağı da bulacaklar…
Madalya takarlarsa şaşırmam
DGM, yargılanamayan çete üyeleri ile ilgili olarak, TBMM’ye bu kişilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmsını önerdi, ama yakında yargılanmak yerine göğüslerinde birer “üstün hizmet madalyası” ile ortaya çıkarlarsa artık buna da şaşırmayacağım.
Çetenin “bir kahraman ve emir kulu” olarak lanse edilen en ünlü üyesi Korkut Eken.
İki taraflı ajan Tarık Ümit ile birlikte Kıbrıs’ta kara para aklamak için banka kurmak, Bahçelievler katliamı hükümlüsü Haluk Kırcı’yı polisten kurtarmak, Bahçelievler katliamı planlayıcısı ve uygulayıcısı Abdullah Çatlı’nın da içinde yer aldığı bir uyuşturucu şebekesini yönlendirmek gibi marifetleri var.
Emekli Orgeneral Doğan Güreş, emekli Orgeneral Necati Özgen, emekli Korgeneral Hasan Kundakçı, emekli Tümgeneral Cumhur Evcil’in dün yayımlanan ifadelerine bakılırsa bu eylemlerini tam bir asker sorumluluğu içinde ve kahramanca yerine getirmiş… İddialara bakılırsa PKK’nın çökertilmesi de bu sayede mümkün olmuş…
Dağ başlarında terörist pusulara kurban giden gerçek kahramanlara yapılmış ne büyük bir haksızlık bu?
Dosya yeniden açılmalı
Dört emekli generalin dünkü itirafları Susurluk dosyasının bir kez daha açılmasını gerektiriyor.
Bu emekli generallerin kanunen suç olan emirleri vermekten, suç örgütü oluşmasına bilerek göz yummaktan ve son olarak da kanunun suç saydığı eylemleri övmekten yargılanmaları gerekiyor.
Böylece Susurluk Çetesi’nin gerçek boyutlarını da görmüş olacağız.
Kimler uyuşturucu ticaretine devletin olanaklarını alet etti?
Kimler bazı kişilerin öldürülmesini emretti, ölüm listelerini hazırladı? Bu kararları kimler uyguladı?
Uyuşturcu işinden kazanılan kara paralar nasıl aklandı?
Bu paraların bir bölümü kimlerin cebine girdi? Kimler devlet memuru maaşıyla ulaşamayacakları olanaklara sahip olup, bunları kendi kişisel çıkarları için kullandılar?
Ve bu çetenin gerçek ve hala ortaya çıkmayan lideri kim?
Emekli generallerin açıklamaları, dosyanın kapağının yeniden kaldırılması için iyi bir fırsat…
Şimdi top DGM Savcıları’nda…
Bir de şunun araştırılması gerekiyor: Korkut Eken için bu dört emekli generali organize edip, demeçleri alan ve bir halkla ilişkiler uzmanı titizliğiyle yazılmış aynı haberleri iki gazeteye veren kim? O kişi bir milletvekili mi? Bu işle neden bu kadar ilgileniyor?