Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Yılbaşı fırsatıyla isyana tahrik!

 İçimde hep şöyle bir umut taşıyorum: Türkiye’de din üzerinden siyaset yapma alışkanlığı bir gün değişecek. Siyasal islamcı kesimde de bir gün akıl öne çıkacak. O kesimde varlıklarından hiç kuşku duymadığım akıllı ve gerçekten inanmış insanlar, islam üzerinden siyaset yapmanın herkesten çok ülkenin mütedeyyin insanlarına zarar verdiğini görecekler. Dinin sadece Tanrı ile kul arasındaki çok özel alanda kalması gereken bir toplumsal gerçek olduğu herkesçe anlaşılacak..

Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP kurulurken de aynı umutları taşıyordum.
Önyargılarımı bir kenara bırakmayı başarıp, sadece söylenen sözlere kulak verdiğimde bunun gerçekten ‘yeni’ bir akım olduğunu düşünüyordum.
Sonra AKP kuruldu. Bir araya getirilen kadrolar, o çizgiye hâkim olan siyaset anlayışının devam ettiğini gösteren uygulamalar beni yine tekzip ediyordu.

Yine ‘Christmas’ hezeyanı
Benzeri umutları SP için de taşıdım. Erbakan çizgisinin, bu hareketi ne tür maceralara sürüklediğinin artık anlaşılmış olabileceğini ümit ettim. Orada da hayal kırıklığına uğramam için çok beklemem gerekmedi.
Ben ne kadar umutlu olursam olayım, hayat beni haklı çıkarmıyor.. Siyasal islamcı kesimde günün ve ülkenin gerçeklerinin farkında olanlar bir türlü öne çıkamıyor, hareketi Türk demokrasisi için sağlıklı bir çizgiye oturtamıyor.
Saadet Partisi’nin Genel Sekreteri Suat Pamukçu dün bir basın toplantısı düzenledi. Gündemde basın toplantısı ile ilgili notu görünce konunun yine yılbaşı kutlamaları olacağını tahmin etmeliydim.
Her yılbaşı yaklaşırken bu kesim hezeyan içinde davranma eğilimine giriyor. Yılbaşı kutlamalarını, ‘Christmas’ kutlamaları ile bilerek karıştırdıklarını, bunu toplumumuzu bölmek için bir fırsat olarak gördüklerini artık biliyorum.
Nitekim Pamukçu da beni yanıltmadı. Tıpkı bir zamanlar Sincan Belediye Başkanı’nın yılbaşı nedeniyle hindi satışlarını yasaklamasına benzer bir zihniyetle konuştu. Yılbaşı eğlencelerini ‘sefahat âlemleri ve diğer insanlarımızı isyana tahrik etme vesilesi’ olarak gördüğünü söyledi.

Dua için engel mi var?
Yıl dönümleri, her yeni senenin başlangıcı bizlere bir yandan geçmişin muhasebesini yapma, öte yandan da yeni bir geleceğe hazırlanmak için umutla dolma olanağı tanır.
Bu yılbaşı için de aynı şey geçerli.
2001 senesi hepimiz için zor geçti: Arkası arkasına gelen ekonomik krizler, kapanan işyerleri, işsiz kalan yüz binlerce insan, bir anda kapımıza kadar geliveren savaş tehlikesi..
2002’ye girerken aklımızda bu kötü anılar, yüreğimizde her şeyin düzelebileceğine yönelik olarak beslediğimiz inanç olacak.
İnsanlarımızın bu yılbaşını evlerinde, eğlence yerlerinde, sokaklarda sevdikleri ile birlikte kutlamalarında nasıl kötü bir yön olabilir?
Herkesin kendi bütçesine göre donatacağı bir sofranın başında, ailecek bir ortak sevinci paylaşmaktan nasıl bir “isyana tahrik” çıkabilir?
İsyana tahrik, bütün bir yıl bunalmış insanların eğlenerek yeni bir yıla girmesi midir, yoksa bizatihi bunu bir ‘isyana tahrik vesilesi’ olarak görmek midir?
Siyasal islamcıların bu yaklaşımının tek bir hedefi var: Bu yılbaşını eğlenerek geçirecekler ile eğlenmeden geçirecekler arasında düşmanlıklar yaratmak.
Dini inancı gereği yılbaşı eğlenceleri düzenlemek istemeyenlerin, o gece oturup daha iyi bir gelecek için dua etmelerinin önünde engel mi var?