Alev Hanım çocuk mu kandırıyor?
Dün sabah girdiğim bir toplantıdan çıktığımda gazetedeki arkadaşlar Alev Törüner’in bir açıklama yaptığını söylediler. Alev Hanım, dünkü Posta’da “Hayırlı işler Alev Hanım” manşetinde yer alan haberin doğru olmadığını söylüyordu.
Önce çok sevindim.
“İşte” dedim, arkadaşlarıma.. “Basının gücü bu. Bakın bir tek uyarımız bile Alev Törüner’in yaptığı hatayı anlamasına yetti.”
Zannediyordum ki, Alev Hanım ve ortağı, gazetemizde çıkan haberden sonra oturup bir durum değerlendirmesi yapacaklar ve giriştikleri işin yanlışlığını görecekler.
Doğrusunu isterseniz onlardan şöyle bir açıklama bekliyordum:
“Dün gazetenizde yer alan haber için çok teşekkür ederiz. Biz bu şirketi kurmak için girişimlerde bulunduğumuz sırada Yaman Törüner henüz Devlet Bakanı olmamıştı. Dolayısıyla, dış ticaretten, gümrükten ve Eximbank’tan sorumlu olacağını bilemiyorduk. Ancak ortaya çıkan bu yeni durum ışığında, şirketimizin geleceği hakkında genel bir değerlendirme yaptık. Her ne kadar yasa dışı bir iş yapmayacak olsak da, eşimin bakanlığı ile aynı konuda bir şirket içinde bulunmamın doğru olmayacağını gördüm. Bu nedenle, bugünden itibaren söz konusu şirketi tasfiye ediyorum. Eşim bakan olduğu sürece de bu tür bir kuruluş içinde yer almayacağım. Uyarılarınız için teşekkür ederim.”
Ama böyle bir açıklama gelmedi.
Onun yerine Alev ve Serpil Hanımlar, haberimizin “tamamen” yanlış olduğunu, kurdukları şirketin esas olarak elektronik yayın danışmanlığı, internet aboneliği ve televizyon prodüksiyon işleri ile uğraşacağını söylüyorlardı.
Kuruluş sözleşmesindeki amaç
Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okurken, Ticaret Hukuku (hocamız Prof. Sait Kemal Mimaroğlu’nun tanımıyla ekonomi hukuku) dersinden hep iyi notlar almıştım.
Demek ki Mimaroğlu iyi bir hocaymış ki aradan geçen 19 yıl zarfında, anonim ve limited şirketlerle ilgili bilgileri hala unutmamışım.
Benim bildiğim kadarıyla ve Türk Ticaret Kanununun getirdiği sisteme göre bu şirketler, kuruluş sözleşmelerindeki “amaç” maddelerinde yer alan konular dışında ticari-sınai faaliyet sürdüremezler.
Siyasi nüfuzun paraya dönüşmesi
Onun üzerine Alev Hanım’ın şirketinin Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlanan ana sözleşmelerini Ankara’dan getirttim.
Bununla da yetinmedim, İstanbul Ticaret Odasına gerekli ödemeyi yaparak, söz konusu şirketin kayıtlarını çıkarttırdım.
Gerçekler, Alev Hanım’ın söyledikleriyle uyuşmuyor.
Bir kere ve en önemlisi şirketin ana sözleşmesinde “yayıncılık” yapacağına ilişkin herhangi bir kayıt bulunmuyor.
Açıklamanın tam tersine, şirketin ana sözleşmesinde, kuruluşun “ticari ve sınai alanda danışmanlık yapmak, sınai ve ticari malların iç ve dış ticaretini yapmak” üzere kurulduğu hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde görülüyor.
Bunun dışında herhangi bir konuyla ilgilenmesine imkan yok.
Eğer Alev Hanım ve ortağı, şirketlerinin yayıncılık yapacağında ısrarlılarsa, bu değişikliği ortaklar kurulunda karara sağlamalı ve ana sözleşmedeki bu değişikliği de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na yazarak gerekli izni almalılardı.
Bu işlem, dün akşama kadar yapılmamıştı.
Demek ki Alev Hanım’ın açıklaması gerçekleri yansıtmıyor. Şirket, sözleşmesinde de yazıldığı gibi “ticari ve sınai danışmanlık, iç-dış ticaret” yapmak üzere kurulmuş.
Bu da Yaman Törüner’in devlet bakanlığı ile ilgili bir alanda faaliyet gösterileceğini ortaya koyuyor.
Posta’nın da itirazı zaten bu noktadaydı.
Yakınları devlette önemli mevkilere gelmiş insanların, danışmanlık şirketi kurmalarının tek bir anlamı vardı: Ankara’da iş takibi yapmak, siyasi nüfuzu paraya tahvil etmek!
Öte yandan, şirketin adı bile ortakların açıklamasını yalanlıyordu: Eksen Ticari Danışmanlık Ltd. Şti!
20 yıllık yayıncılık hayatımda, yayıncılık yapmak için kurulan şirketlerin, kendilerine ünvan olarak “ticari-sınai danışmanlık” etiketini seçtiklerine hiç rastlamamıştım.
Siz de gazetelere ve dergilere bir göz atın. Bunların hepsi, “yayıncılık, matbaacılık, gazetecilik, dergicilik” gibi ünvanları taşıyorlar. Hiç birisinin künyesinde “sınai-ticari danışmanlık” yok!
Ticaret komisyonculuğu yapacakmış
İstanbul Ticaret Odası’nın kayıtlarında da şirket 72 numaralı “ticaret komisyoncuları” meslek gurubuna kayıtlı görünüyor. Bunun adı Alev Hanım’ın “ticaret komisyonculuğu” yapacağı. Benim kişisel görüşlerime bir değer verirler mi bilemiyorum. Ama, Alev Hanım’a ve kocasına önerim, bu sevdadan bir an önce vazgeçmeleri.
Hükümeti ve bakanlık icraatlarını bu gibi işlerle gölgelememeleri.
“Yalan yazılıyor” demek gerçekleri değiştirmiyor. Bir bakan hanımına da gazetecileri ve gazeteleri bilgisiz çocuk yerine koymak yakışmıyor!