Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Kimse almadı, geriye kalmadı

İkinci Dünya Savaşı’nın hemen öncesi Romanya’da hüküm süren “Aşağılık Carol” isimli kralı bugün hatırlayan var mı, bilmiyorum..

Ama kendisi tarihe halkın taktığı “aşağılık” lakabıyla geçecek kadar ilginç bir şahsiyetti.

Carol’un aşağılıkları hakkında bir fikriniz olsun diye bir-iki örnek vereyim.

Romanya ordusunun giysilerini diken dikimevi Carol ve arkadaşlarına aitti. Fabrikanın kan artsın diye ordunun ve polisin üniformalarını sık sık değiştirilirdi.

Carol, Hitler’in bastırmasıyla Baserabya’yı Stalin’in Sovyetler’ine bıraktı, ama bir kanun çıkarıp yitirilen kraliyet arazilerinin parasını hükümetten tahsil etmeyi de ihmal etmedi.

Yine Hitler’in isteğiyle Romanya’nın Transilvanya bölgesini Macaristan’a vermeyi kabul etti. Devir işlemleri gerçekleşmeden önce de bölgedeki saraylarını ve köşklerini satıp, parayı cebe indirdi.

Metresi Magda Lopescu ile Romanya’yı terk etmek zorunda kalana kadar yapılmadık rezillik, soyulmadık hazine bırakmadı. Romanyalılar, ona “Aşağılık” lakabının yanısıra “Annesinin kalbini bile satan adam” unvanını verdiler.

Kıssadan hisse

1995 yılının Türkiye’sinde Aşağılık Carol’un hikayeleriyle sizleri neden meşgul ettiğimi merak etmişsinizdir.

Şimdi oraya geliyorum. Çünkü yazımızın kıssadan hissesi, az sonra anlatacağım öyküde gizli..

Yolsuzluk ve vurgunculuk Romanya’da o hale gelmişti ki, tahta her yeni geçen krala bu işin öğretilmesi de kaçınılmaz bir gereklilikti.

Bunun için kraliyet meclisinin toplantı odasına bir kalıp bu getirilir, buz elden ele geçirilerek, krala kadara ulaştırıldı.

Buzu kralın eline veren asilzadenin şöyle demesi adettendi:

“İşte kralım.. Romanya’nın paraları da aynen böyle dolaşır. Herkes buzu bir kere elledi ve yanındakine geçirdi. Kimse bir şey almadı, ama geriye de bir şey kalmadı..”

Türkiye’nin parası

Cumartesi günkü Posta’nın manşeti, özelleştirme sırasında zaman zaman milletin parasının buharlaşıp uçabileceğini ortaya koyan bir örnekti.

Değeri 100 milyarı bulan bir bina, eski milletvekillerinin ve bakanların oluşturduğu bir derneğe yarı fiyatına satıldı. Özelleştirme İdaresi’nin başarısı Türk halkının mal varlığından 50 milyar liranın buharlaşmasına yol açtı.

Aynı hikayemizdeki gibi.. Büyük bir ihtimalle kimse bir şey almadı, ama geriye de bir şey kalmadı!