Sen bekleyebilirsin, ama dünya beklemez!
Posta’nın bugünkü manşeti yakınlarını kaybetmiş, yüreği yaralı insanların feryatlarını yansıtıyor.
İki önce Senirkent’i yutan çamur, politikanın bataklıklarında kendilerini kaybeden yöneticilerimizin gerçek yüzlerinin bir kez daha ortaya çıkmasını sağlıyor.
Senirkent’te kurtarma çalışmaları felaketin ertesi günü havanın kararmasıyla birlikte durduruldu. Türkiye Cumhuriyeti’nin gücü, aynı elektriğin keşif öncesi dönemlerdeki gibi güneşin çekilmesiyle yok olup gitti.
Çamurların ve yıkıntıların altında kalan insanlar sabahın ilk ışıklarına kadar beklediler. Çünkü devletin gücü, iki tane seyyar jeneratör getirip, çalışmaları bütün gece devam ettirmeye yetmedi.
O kaybolan altın saatlerde hangi canların yandığını, kimlerin ocaklarına ateş düştüğünü hiçbir zaman bilemeyeceğiz.
Dört bir yanı askeri birliklerle dolu Isparta’da bile, devlet, kurtarma çalışmalarında karanlığa yenik düşüyorsa, yemek karavanları çöp kamyonlarında taşınıyorsa ortada ciddi bir problem var demektir.
Ciddi problemin kaynağı da hükümetin başı ve yardımcısıdır!
Devlet adamlığı
Onlar eğer gerçekten devlet adamı olmuş olsalardı, Fransız elçiliğindeki kokteyllerde, Çırağan’daki düğünlerde değil, felaket yerinde acılı insanların yanında olurlardı. Onların yeri o anda lüks salonlar değil, karanlığa yenik düşüp çalışmalarına ara veren kurtarma ekiplerinin yanıydı.
O ekipler ki, başlarında Başbakanı ve yardımcısını görünce daha bir şevkle çalışmalarına asılırlar, yokları var ederler ve belki de canı evet tek canı olsun kurtarabilirlerdi.
Yapılan açıklamalar, Başbakan’ın dinlenerek, yardımcısı Çetin’in de Devrek Baston Festivali’ne giderek Pazar gününü geçireceklerini, felaket bölgesine Pazartesi günü teşrif edebileceklerini gösteriyor.
Bastoncu Bakan
Süleyman Nazif’in, Kurtuluş Savaşı öncesini anlattığı Kara Günü’ndeki bir deyişi geliyor aklıma: Sen sabredebilirsin, ama dünya sabretmez!
Evet Tansu Hanım ve Hikmet Bey… Sizler, felaket yerine gitmek için belki bekleyebilirsiniz, ama millet beklemez!
Senirkent’in felaketine yol açan çamur, sizleri de yutmadan harekete geçin. Şu anda olmanız gereken yer Senirkentlilerin yanıdır, yoksa baston festivali değil!