RADİKAL

Dert bir değil ki hangisini yazayım?

Türkiye’de köşe yazısı yazmanın kendine göre kolaylıkları da var elbette. Örneğin benim gibi yapabilir, bir Süleyman Demirel tutturur döne döne yazarsınız.

Ama bu durum yazıyı yazanın da içine bir sıkıntı vermiyor değil. İzin verirseniz bugün ben de örneğin bir Amerikalı gazetecinin lüksüne sahip olup, değişik bir soruna parmak basmak istiyorum. Okuduktan sonra ‘bu da dert mi” deyip geçmeyin. Orası Amerika… Başkanları görev süreleri dolunca çekip gitmeyi biliyorlar. Ekonomi deseniz tıkırında. Onun için en küçük bir problem bile sosyal bir sorun haline getirilebiliyor, üzerine sayfalarca yazılabiliyor. Nitekim şimdi yazacağım soruna da itibarlı bir gazete olan The Washington Post, bizdeki ekonomi sayfalarına karşılık gelen bölümünün birinci sayfasının dörtte birini ve devam sayfasının da altıda birini ayırmış.
20th Century Fox ve Lucasfilm, George Lucas’ın bütün dünyada gişe rekorları kıran Yıldız Savaşları – Bölüm 1’inin DVD versiyonunun piyasaya verilemeyeceğini açıklamış. 4 Nisan’da filmin ‘VHS videotape’i piyasaya verilecek hemen ardından da filmin lazer diski tüketicilere ulaştırılacakmış.
Sorun da işte buradan kaynaklanıyor: Tüketici haklarını savunanlar film yapımcılarının bu kararını şiddetle eleştiriyorlar. Çünkü bu karar film severleri 1970’lerin VHS teknolojisine ve 1980’lerin lazer disk teknolojisine mahkûm ediyor. Oysa DVD teknolojisi 2000’lerin ve görünürdeki yakın geleceğin teknolojisi olarak kabul ediliyor.
The Digital Bits dergisinin editörü Bill Hunt, George Lucas’ı “Adama bak, hem filminde dijital gelişmeyi eğlencenin emrine sunduğunu söylüyor hem de filmini VHS olarak piyasaya sürebiliyor” diye eleştiriyor. Hunt’ı destekleyenler yalnızca tüketici örgütleri değil. DVD kullanıcılarının sesi durumunda olan iki web sitesi de kampanyayı bütün dünyaya yaymakla meşgul. Bunun için Variety dergisine tam sayfalık bir ilan bile verilmesi düşünülüyor.
Lucas Film’in sözcüsü Lynn Hale ise eleştiriler karşısında “Elbette DVD teknolojisini biz de seviyoruz” diyor. “George, filmin DVD versiyonu için bazı özel değişiklikler yapmak, bu teknolojinin yaratıcılığa katkısından yararlanmak istiyor. Fakat şimdi 2. bölümü yazmakla uğraştığı için vakti yok ve bu özel katkıları yapmadan da filmi DVD olarak piyasaya veremeyeceğiz.” diye de ekliyor.
Hunt ise Lucas’ı tüketiciye kazık atmaya hazırlanmakla suçluyor. Ona göre Lucas’ın gizli bir planı var. Bu plan da filmseverlere önce eski teknolojili videoları satmak ve tam yılbaşı alışverişi başlarken filmin DVD’sini piyasaya sürmekmiş. Bu arada özellikle Asya’da üslenmiş ‘korsanların’ filmin VCD’sini piyasaya sürecekleri, bunun da tüketicinin bir kez daha aldatılması sonucunu doğuracağı ileri sürülüyor. Film yapımcıları ise filmin kahramanı Han Solo’nun bir repliğiyle yanıtlıyorlar iddiaları: Bana olasılıklardan söz etme!
Evet sevgili okuyucular, durum bu merkezde. Yolu bir kez olsun Amerika’ya düşüp de bir dükkândan küçük bir toplu iğne bile alan herkesin bildiği bir gerçek var: Tüketici haklıdır. Satıcının ve üreticinin görevi tüketiciyi mutlu etmek, onun isteklerine yanıt vermek, kazık atmamak, fazla fiyat talep etmemek, bozuk malı sokuşturmaya çalışmamaktır. Kimbilir belki orada böyle olduğu içindir ki kimse kalkıp da “Yahu bu Bill çok başarılı oldu, hem daha çok genç, hem de istikrar bozulmasın. Bir dönem daha görev süresini uzatıversek ne olur ki” demeyi aklından bile geçiremiyor.
Orada verilen sözlerin, yapılan sözleşmelerin bir değeri var ve kimse aradan yedi yıl geçtikten sonra sadece bir kere için seçildiğini unutup, toplumun en temel kurallarını değiştirmeye de kalkışmıyor.