Hükümet’in ‘devlet krizine yol açar’ dediği ama televizyonlardan yansıyan görüntülere bakılırsa daha çok ‘sinir krizine yol açan’ kararname tartışması dün de Milli Güvenlik Kurulu gündemine taşındı.
Toplantı sonrası yapılan ilk açıklama hükümetin kararname ile yapmakta ısrarlı olduğu ancak sonra geri adım atarak yasa yoluyla yapmaya karar verdiği düzenlemenin bir an önce yapılmasına yönelikti.
MGK toplantısının yapıldığı Çankaya’dan naklen yayın yapan bazı televizyonlar biraz acele bir yorumla kararı, MGK’nin hükümeti desteklediği şeklinde yorumladılar. Bu yorumların bugün ‘kararnameciler’ ve özellikle hükümet çevreleri tarafından da paylaşıldığına dair eminim çok haber ve yazı okuyacaksınız.
MGK bildirisinde yer alan, “Devletin demokratik ve laik yapısını yıkmayı, ülke bütünlüğünü bozmayı hedef alan, irticai, yıkıcı ve bölücü akımların kamu kurum ve kuruluşlarına sızmasını önleyecek ve bu faaliyetlere karışmış olan kamu görevlilerinin de süratle ayıklanmasını sağlayacak her türlü düzenlemenin ivedilikle yapılması hususunda tam bir görüş birliğine varılmıştır” şeklindeki cümle böyle yorumlanabilir mi?
Bence doğru bir yoruma varabilmek için bir süre daha beklemek gerekecek.
Eğer, hükümet tarafından bir anlamda ‘geri çekilen’ kararname yeniden Cumhurbaşkanı’na imzaya getirilirse ve Cumhurbaşkanı da eski tutumunun aksine bu kararnameyi imzalayarak yürürlüğe sokarsa bu yorum doğru demektir. Bu, MGK’da hükümet ve askerler Cumhurbaşkanı’nı ikna etmeyi başarmışlar anlamına gelir. Ancak ‘içerden’ yansıyanlara bakılırsa böyle bir gelişmeyi doğuracak herhangi bir girişim de yok.
Ben bu yorumlara katılmıyorum. Bu karardan çıkarılması gereken sonuç bence şu: MGK’nın asker kanadı düzenlemenin bir an önce yapılmasını istiyor. Cumhurbaşkanı da esasen kararnamenin içeriğine karşı değil, sadece hükümetin bunu kararname ile yapma girişimini Anayasa’ya aykırı buluyor. Bu durumda iki gün önceki noktadayız demektir: Hükümet kararnameyi bir yasa haline getirip TBMM’den acil olarak geçirecek..
Devamlı okuyucular hatırlayacaklardır, iki gün önceki yazımda da hayali bir MGK toplantısı yaparak tarafların neler söyleyebileceklerini ve kararın nasıl oluşabileceğini tahmin etmeye çalışmıştım. Tahminim gerçekleşti. Hükümet görüşünde ısrar etti, MGK’nin asker kanadı düzenlemenin hangi yolla olursa olsun ama bir an önce yapılmasını istedi ve Cumhurbaşkanı da ‘bir toparlama yaparak’ konuyu MGK kararı haline getirdi.
MGK kararını böyle okumak gerekir.
Hükümet önümüzdeki yasama döneminde TBMM normal çalışma düzenine geçer geçmez (Önce yeni TBMM Başkanı seçilecek, Başkanlık Divanı oluşacak, ardından komisyonlar kurulacak vs.) konuyla ilgili yasal düzenlemeyi gerçekleştirmeye çalışacak.
Ve bana sorarsanız asıl büyük kıyamet işte o zaman kopacak!