Aşağıdaki haberi Anadolu Ajansı, Bolu-Kaynaşlı’dan geçti. Birlikte okuyalım:
“Düzce’de 12 Kasım akşamı meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki deprem sonrası kaybolan 13 yaşındaki Şahin’i, babası Mehmet Canazlar her yerde arıyor.
“Yakınlarının ve görgü tanıklarının ifadelerine göre, depremden bir süre önce sayısal loto kuponu almak üzere bisikletiyle evinden ayrılan Şahin Canazlar, depreme yolda yakalandı. Sarsıntının şiddetiyle bisikletinden düşerek yaralanan Şahin’i tesadüfen olay yerinden geçmekte olan bir ambulans alarak Kaynaşlı’dan ayrıldı.
“Görgü tanıklarının ifadelerinden küçük Şahin’in yaşadığını öğrenen baba Mehmet Canazlar, deprem sonrası geçen 10 gün içinde Bolu, Düzce, Hendek, Adapazarı ve Ankara’daki hastaneleri araştırdıklarını ancak bir haber alamadıklarını söyledi. Gözü yaşlı baba, 13 yaşındaki oğlu Şahin’in renkli fotokopi ile çoğalttığı fotoğraflarını deprem bölgesinde ayakta kalan tüm duvarlara asarak, yardımcı olunmasını bekliyor.”
İçinde büyük bir dramı saklayan bu küçücük haber, deprem bölgesinde devletin ne kadar organize olduğunu ortaya koyuyor.
Sadece küçük Şahin değil, deprem bölgesinde ‘kaybolanlar’..
Marmara depreminin ilk gününden beri e-posta zincirlerinden bu türden o kadar çok haber geçiyor ki, inanamazsınız.
Aradan geçen bunca güne rağmen sağ olduğunu bildikleri yakınlarının hangi hastanede, hangi bakım evinde bulunduğundan haber alamayan yüzlerce insan var.
Sağlık Bakanlığı’nın bu tür bir ‘yaralı envanteri’ çıkarıp, bölgedeki kriz masalarına dağıtması çok mu zor? Kim hangi hastanede tedavi ediliyor, tedavisi bitirilenler nereye yollandı, kamu kuruluşlarının misafirhanelerinde hangi depremzedeler barınıyor… Bir yetkilinin üç-beş memurla bütün bu bilgileri bir araya getirmesi için ne gerekiyor? Yabancı yardım mı, daha çok vergi mi, yoksa sadece organizasyon yeteneği mi?
Aydın’a göre işler yolunda Bayındırlık Bakanı Koray Aydın aradı. Dünkü Radikal’de yayımlanan prefabrik konutlar haberiyle ilgili bazı açıklamalar yaptı. Radikal muhabirlerinin kişisel tespitlerinin yanı sıra bölgedeki kriz masalarından topladıkları rakamların, kendi elindeki bilgilerle çeliştiğini söyledi. 25 bin 644 prefabrik konutun ihalesini yaptıklarını söyleyen Aydın, bunların dün itibariyle 24 bin 90 adedinin su basmanlarının tamamlandığını belirtti. Aydın dün itibariyle 20 bin 700 prefabrik konutun çatısının kapandığını, 15 bin konutun tamamen bittiğini, çatısı kapanan konutlarda tesisat çalışmalarının sürdüğünü, neredeyse her prefabrik konutta bir ekibin çalıştığını anlattı. Tamamlanmış olan konutların yol ve çevre düzenlemelerinin bitirilmekte olduğunu ay sonuna kadar işin tümüne yakın bölümünün bitirileceğini söyledi. Dün de belirttiğim gibi, biz Bayındırlık Bakanı’nın sözlerinin doğru çıkmasını temenni ediyoruz. Hafta sonunda Bakan ile birlikte bölgeye giderek yapılan işlerin son durumunu kendi gözlerimle de göreceğim. Bugünkü birinci sayfamızda yer alan fotoğraf artık her türlü sözü anlamsız kılıyor. Bu saatten sonra ne eleştirinin bir önemi var ne de mazeretlerin.. Çadırlarda yaşamak zorunda olan kardeşlerimizi bir an önce bu dertten kurtarmak zorundayız. Bu sadece hükümetin değil, aynı zamanda tek tek biz vatandaşların da sorunu. Deprem bölgesinde herkes başını sokacağı sıcak bir çatı altı bulana kadar, hiçbirimiz yatağımızda rahatça uyumak hakkına sahip değiliz.