RADİKAL

Yurttaş'a Kristal Elma

 İtalya’da bütün bir sistemi sarsan mafya soruşturmasını yürüten ve aralarında eski başbakanların da bulunduğu politikacıları birbiri ardına hapse yollayan savcı Scarpinato Türkiye’ye geldiğinde ona bu büyük işi başlatan kıvılcımın ne olduğunu sormuştuk.

Scarpinato’nun da önünde yasama dokunulmazlıkları türünden aşılmaz gibi görünen engeller vardı. Soruşturmalar gelip politikacılara kadar dayanmıştı. Büyük kamuoyu desteğine karşın dokunulmazlık zırhının arkasına saklanan Craxi gibi oportünist politikacılara ulaşmak mümkün olmuyordu.

Scarpinato’ya göre bu aşılmaz duvarı yıkan, bireysel protestolar şeklinde başlayan ama giderek bir halk hareketine dönüşen bir girişim olmuştu.

İtalya’da en küçük kâğıt para birimi olan 1000 liretlik banknotlar işi çözmüştü.

Mafya ile bağlantıları nedeniyle önemli parasal çıkarlar sağlayan Craxi’yi her gören İtalyan vatandaşı cebinden bir bin liretlik çıkarıp sallıyor ve bir yandan da ‘hırsız’ diye bağırıyorlardı.

Bu protesto tavrı o kadar yaygınlaşmıştı ki yolda, lokantada, sinemada, konserde, tatilde kısacası her gittiği yerde Craxi’yi adım adım takip ediyordu.

Yakın çevresi Craxi’nin bu yüzden sokağa çıkamaz hale geldiğini ifade ediyorlardı. Ama o yine de parlamentoda allem etti, kallem etti dokunulmazlığının kaldırılmasını önledi.

Ancak, bu protesto o kadar etkili olmuştu ki sonunda hakkında soruşturma açılması gereken politikacılardan Andreotti dayanamadı. Parlamentodan kendi dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi. Bu olayın yarattığı zincirleme reaksiyon, sonunda anlı şanlı politikacıların mahkemelerde hesap vermelerine ve hapislere girmelerine kadar uzandı

Bu ilginç toplumsal protesto deneyiminin bir benzerini de biz ‘bir dakika karanlık’ eylemleri sırasında yaşadık.

Yurttaş Girişimi adını taşıyan bağımsız bir sivil toplum girişiminin “Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık” sloganıyla başlattığı eylem Türk halkının yaratıcı katkılarıyla bir çığ gibi büyüdü.

Her gece Türkiye’nin sokaklarında, caddelerinde bir dakika süresince ateş böcekleri gibi yanıp söndü evler. Mumlar yakıldı, karanlık sokaklardan taşan tencere, tava gürültüsü, düdük ve korna sesleriyle desteklendi.

Susurluk’ta yakayı ele veren çetenin karanlığa boğmak istediği bir ülkenin bireyleri olarak sesimizi böyle duyurduk.

İtalya’daki kadar olmasa bile biz de başarılı olduk. 0 günlerde ışıkları yakıp söndürmeseydik, bugün hapiste hesap vermeyi bekleyenler, dokunulmazlıkları kalkacak korkusuyla titreyenler, DGM’lerde açılmış davalar.. hiçbiri olmayacaktı. Düzen eskisi gibi sürüp gidecek, karanlık köşelerde yeni cinayetler işlenmeye devam edecekti.

Reklamcılar Derneği bu yılki Kristal Elma yarışmasında bu yaratıcı iletişim girişiminden dolayı Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına da ‘özel bir ödül’ verilmesini uygun buldu. Ödül beratı yurttaşlara ulaştırılmak üzere basın yayın kuruluşlarına verildi.

Önceki gün elime geçen bu ‘özel ödül’de Radikal okuyucularının da çok payı olduğunu düşünüyorum. 0 nedenle burada kendi köşemde sizlere bu ödülü ben iletmek istedim. Ne yazık ki sizler sayfamdaki ‘ödül fotoğrafı’ ile idare etmek zorundasınız. Orijinal ödül beratı eylem süresince bizim evde ‘bir dakika karanlık’ eyleminin en ateşli takipçisi kızımın odasına asılmış bulunuyor.

Yasemin’e bu ödülün kendi şahsına ait olmadığını, bütün yurttaşlara ait olduğunu da söyledim. 0 da bana onu herkes için koruyacağına söz verdi.

“Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık” eylemine emeği geçen herkesi kutluyorum.