Bu haftaki Maraton (Lig TV) ve 90 Dakika (NTV) programlarını izleyenler Manchester United – Chelsea maçının başlangıcındaki görüntüleri de izlemiş olmalılar…
United’lı oyuncuların maç başlamadan önce rakiplerini sahada alkışlarla karşıladıkları sahneden söz ediyorum.
Her iki programın yorumcuları da bu görüntüler eşliğinde Türk futbol izleyicisine dersler verdiler.
“Günün birinde böyle bir sahneyi Ali Sami Yen’de Galatasaray ile Fenerbahçe arasında da görebilecek miyiz acaba ?” türünden acıklı cümleler de kurulmadı değil… 
O sahneyi ve yapılan yorumları izlerken ben de aklımdan şunları geçirdim:
İngiltere’nin televizyon kanallarında, böyle programlar var mı acaba?
“İleri al, geri al, tekrar ileri, az geri, hah burada durdur” tekrarlara dayanılarak yorumlar yapılıyor mu? 
Sahada göz açıp kırpıncaya kadar geçen süre içinde olup biten bir olayda, anlık karar veren hakemler, on dakikalık tartışmaların sonunda mahkum ediliyorlar mı?
İngiltere’de futbol programı kılığı altında şeytanın bile aklına gelmeyecek komplo teorilerinin uluorta söylendiğine rastlanıyor mu? 
Hakemlerin her hatalı kararı, bıyık altından gülümsemeler ve hafif argo sosuyla “Biz biliriz bu işleri hocam” sözleriyle şaibeli ilan ediliyor mu?
İngiltere’de spor programları yapanlar programın ne kadarını sportif olayları yorumlamaya, ne kadarını komplo teorilerini tartışmaya ayırıyorlar? 
Ellerinde hiçbir kanıt olmadan hakemleri, yöneticileri suçlayabiliyorlar mı?
Kendilerine sorsunlar
NTV’deki canlı yayınlardan İngiltere’deki hakemlerin de bizimkiler kadar hata yapabildiklerini, olmayan golleri verebildiklerini, tertemiz golleri iptal edebildiklerini gördük… O maçlardan sonra BBC’de ya da başka bir İngiliz televizyonunda böyle konuşmalar geçti mi? 
Günün birinde, Ali Sami Yen’de ya da Saracoğlu’nda United – Chelsea maçındaki gibi görüntüler görmeyi bekleyenler, bence bir de dönüp bu soruları kendilerine sormalılar.
Türk halkının büyük çoğunluğunun tek “kültürel beslenme kaynağı” olan televizyonu nasıl kullandıklarını düşünsünler. 
Yarattıkları kuşku ortamının, bugünkü şiddeti ve tahammülsüzlüğü besleyip, büyüttüğünü de görsünler.
Ondan sonra biz futbol seyircilerine istedikleri öğüdü verebilirler.
Canaydın o sözü söylememiş olmalı
Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın, Aziz Yıldırım’ın şahsına karşı sarfedilen çirkin sözlere karşı gazetecilere “Neden bana küfür etmiyorlar” dedi mi?
Bütün gazetelerde yazdığına ve tekzip edilmediğine göre bu anlamda sözler söylemiş olmalı… 
Ancak ben, kişisel olarak, Özhan Bey’in yine de bu sözleri söylememiş olduğunu varsayıyorum.
“Birisine herkes küfür ediyorsa doğrudur” anlamına gelebilecek sözler söylemeyi tanıdığım Özhan Canaydın’a yakıştıramadığım için… 
Spor alanlarında küfüre, şiddete, ahlaksızlıklara en çok karşı çıkanlardan birinin Özhan Bey olduğuna inandığım için..
Hatasız kul olmaz !
Meslek yaşamımın önemli bölümünü yönetici olarak geçirdim. Bu bana şunu öğretti: Hata yapmak, insan olmanın ve bir şeyler yapmaya çalışmanın doğal bir sonucudur.
Sadece ölüler hata yapmaz, çünkü onlar hiçbir şey yapmaz… Bu sözün doğruluğuna inanırım. 
Öğrendiğim bir başka şey de hata yapan herkesin aklı varsa hatasından ders çıkaracağı ve kendisini geliştireceğidir..
Her hata yapanı işten atmaya kalksanız, bir süre sonra çevrenizde iş yapacak kimsenin kalmadığını da görürsünüz.. 
Galatasaray ile oynanan kupa maçının ardından Rüştü’ye yönelik linç girişimlerini bu gözle ve ibretle izledim.
Rüştü, belki de en az eleştirileceği maçta, sadece skor tabelasına bakanlar tarafından idam sehpasına yollandı.. 
Pozisyonların neredeyse tümünde bire bir yakalandı ve şansı da yaver gitmeyince 5 gol yedi. Hepsi bundan ibaret…
Rüştü gibi kaleciler kolay yetişmez. Ve kalecinin iyisi, yıllar geçtikçe olgunlaşır. Hatalar yapar, her hatasından yeni bir şey öğrenir. 
Rüştü, bugün Türkiye’nin en iyi kalecisi… Onu yakından takip eden bir tek rakibi bile yok.
Bu türden, az yetişen oyuncuları her hatalarında takımdan atmaya kalkarsanız yakında oynatacak oyuncu bulamazsınız.
Rüştü’yü sezon sonunda gönderelimcilerin gürültüsüne Fenerbahçe pabuç bırakmayacak diye umuyorum. 
Ve şunu soralım: Türkiye liginde her takımın kalesini bir yabancı koruyacaksa, milli takımda kimi oynatacaksınız?
