Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

İstanbul, bu bol turistli yaza hazır mı?

 İstanbul, uzun yıllardır beklediğimiz ve olmasını düşlediğimiz gibi bu yaz gerçek bir “turist akınına” uğrayacak.
Şampiyonlar Ligi finali ile başlayıp uluslararası kongreler ve Formula 1 yarışı ile devam edecek bu sürece İstanbul hazır mı?

Hepimiz gelecek turist sayısının çokluğundan, otellerde yer kalmamasından söz ediyoruz.
Ama ihmal ettiğimiz bir şey var gibi geliyor bana: Bu yıl bir başlangıç mı yapacağız, yoksa gelecek yıllarda da İstanbul neden hak ettiği sayıda turist çekemiyor diye kara kara düşünecek miyiz?
Yanıtını, bu yaz göstereceğimiz “misafirperverlik performansı”nın derecesi ile alacağımız sorular bunlar..

Ya tersi olursa?
Hiç kuşku yok ki evlerine gülen yüzler ve iyi hatıralarla dönecek turistler, gelecek yıllarda da İstanbul’un yeni turistlere ev sahipliği yapmasını sağlayacak..
Ya tersi olursa? Bu yaz ağırlayacağımız turistler buradan kötü anılarla geri dönerlerse?
O zaman yine eski günlerdeki gibi “İstanbul neden Kahire’den daha az turist çekiyor?” diye dertlenmeye devam edeceğiz..
Kentimize gelecek turistler, ülkemiz ve kentimizle ilgili ilk izlenimlerini otellerde edinecekler.
İstanbul otelleri, iyi yetişmiş personelleri ve yüksek hizmet standartlarıyla onları memnun edecektir.

‘Yolunacak kaz’lar!
Ama iş burada bitmiyor..
Turisti “yolunacak kaz” olarak gören esnaf hâlâ en büyük sorunumuz.
Bununla nasıl mücadele edeceğiz?
Belediyenin denetimi yeterli olabilecek mi? Yoksa her esnaf kendi sorumluluğunu bilerek, gelecek yıllarda da turistlerden para kazanacağını düşünüp tahminlerimi yanıltacak mı?
Öte yandan içinde yaşadığımız için birçoğumuzun fark etmediği çok ciddi bir sorunumuz daha var: İstanbul taksileri..
Zaman zaman binmek zorunda kaldığım taksilerin pisliği karşısında, elimi kolumu nereye koyacağımı bile şaşırdığımı söylemeliyim.
Sorun sadece taksilerin temizliğinde de değil.
Taksi şoförlerinin önemli bölümü de kılık kıyafetine dikkat etmeyen, saç sakal birbirine karışmış durumda kişiler..
Dün yolda rastladığım taksi şoförlerini üşenmedim saydım. 22 şoförden sadece üçü tıraşlıydı ve temiz bir görünüme sahipti..

Emniyet’in planı var mı?
Dış görünüşe bakarak insanları değerlendirecek bir ahmak değilim elbette.. Tıraşsız da olsalar, giysileri hırpani de olsa o şoförlerin de en az bizler kadar iyi insanlar olduklarını biliyorum.
Ancak unutmamak gerekiyor ki izlenimlerden kaynaklanan algılar gerçekmiş gibi görünür..
Bizi hiç tanımayan bir yabancının kötü algılamalarını nasıl önleyeceğiz?
“Tek tip giysi” meraklılarından değilim, ama taksicilerin belli bir standartta giyinmelerini sağlayacak, dış görünüşlerine özen göstermelerini isteyecek bir “otorite” yok mu?
Ve en önemlisi de “kişisel güvenlik” sorunu… Bizler bile tinercilerden, kapkaççılardan yakınırken turistleri kim koruyacak? İstanbul Emniyeti’nin bu yaz için özel bir planı var mı?
İstanbul geleceğini etkileyecek çok ciddi bir sınava hazırlanırken, hepimiz kendimize çekidüzen vermek zorunda değil miyiz?