MİLLİYET

Derviş hata mı etti, doğru mu yaptı?

 Kemal Derviş’in önceki akşamüzeri yaptığı açıklamanın ardından en çok karşılaştığım soru bu: Derviş doğru mu yaptı?
Bu soruya verdiğim yanıt muhataplarımda bir Nasreddin Hoca fıkrası çağrıştırıyor, ama olsun: Yanlış da yaptı, doğru da yaptı..

Siyaset söz konusu olduğunda tek bir doğrunun olduğunu söyleyemezsiniz. Nitekim Derviş’in son çıkışı da ne tümüyle onaylanabilir bir çıkış, ne de tümüyle reddedilebilir bir tavır.
Derviş’in konuşmasını televizyondan seyrederken siyasette bambaşka bir çizgiyi temsil eden Süleyman Demirel’i hatırladım. “Dün dündür, bugün bugün” sözünü..
YTP’ye verdiği sözün geçerliliğini neden yitirdiğini açıklarken kullandığı söylem sadece bunu çağrıştırdı bana..
Demek ki Türkiye’de siyasetin yapısı çok farklı insanları bile benzer kalıba dökebiliyor.
Lider kişilik, atacağı her adımın en az iki – üç adım ilerisini gören kişiliktir. Olayları ancak böyle yönetebilirsiniz, aksi takdirde olaylar sizi yönetmeye başlar ki bu da bir lider adayı için olumlu bir puan sayılmaz…
Derviş önce merkezde büyük bir ittifak aradığını söyleyerek yola çıktı. “Liberal – sosyal sentez” kavramı kendisine aittir.
Hatta Cem’i ilk açıklamasında sosyal demokrat olduğunu söylediği için eleştirdi. YTP ile DTP işbirliğinin tohumları bu nedenle atıldı. Ve aradan bir ay geçmeden Derviş sosyal demokrat olduğunu hatırlayıp, YTP’yi sağcılarla ittifak kurmakla suçladı ve bu nedenle yollarının ayrıldığını bildirdi.
Bunun tutarlı bir davranış olduğunu söyleyebilir misiniz? Sizi bilmem ama bana tutarlı gelmiyor.

‘Sorumsuz birleştirici’ olmak
İlk günden beri sosyal demokratlar arasında Derviş’in aradığı bir ittifakın mümkün olmadığını yazdım. CHP açısından bu tür bir birliğin sadece CHP çatısı altında mümkün olabileceğini görmemiş olması ve bugüne kadar oyalanmış olması Derviş’in adımlarını atarken ilerisini hesaplayamadığını da gösteriyor bana göre..
Bunu görebilir ve YTP’ye o sözü vermek durumunda kalmazdı. İlk baştan CHP çatısı altında birlik arayabilir ve belki de YTP hareketi henüz yol almamış olduğundan bu konuda başarılı da olabilirdi.
Ciddi bir liderlik hatası da Cem – Özkan ikilisi tarafından yapıldı. Baykal’ın bu tür bir çıkış yapacağı ve bunun Derviş’i açmazda bırakacağı öngörülebilir, bu inisiyatif en başında YTP tarafından alınabilirdi.
Hepsinden de öteye Derviş bizzat bu hareketin liderliğine soyunabilir, liderliğinin verdiği pazarlık gücüyle de istediği birliği bizzat sağlayabilirdi. Sorumluluğu başkalarına bırakıp, sorumsuz birleştirici olmak siyasetin doğasına uygun bir şey değildi.
Bunlar Derviş’in hataları..
Öte yandan girişiminde haklı olduğu yönler de var.
Merkez solda bir birlik olacaksa bunun bir siyasi partiye en çok benzeyen, örgütlenmiş, birikimli kadroları olan CHP içinde olması kaçınılmazdı. Soldaki bütün öteki oluşumların bir tür “istenmeyen adamlar hareketi” olduğu çok açık. DSP ya da CHP o isimleri dışlamamış olsaydı bugün öteki partilerin hiçbiri olmayacaktı.

CHP için ‘çantada keklik’ değil
Derviş’in bu nedenle CHP içinde bir birlik yaratmaya çalışmayı hedef olarak seçmesi doğru bir tavır.
Derviş’in konuşmasını dinledikten sonra şunun da hiç uzak bir ihtimal olmadığını şimdiden söyleyebilirim: Derviş yine aynı gerekçelerle CHP’den de uzaklaşabilir ve bu seçimleri bir kenara çekilerek seyredebilir.
Bugün için YTP de, DSP de, CHP de solu tek başına temsil ettiğini gösterecek bir seçim başarısı alamayacak gibi görünüyor. Elbette seçime daha çok var ve bu süre içinde birçok şey değişebilir ama bugünkü tablo bu..
Türkiye’de sosyal demokrat hareketlerin geçmişine baktığımızda, bu seçimde dışarda kalmış bir Kemal Derviş’in, gelecek seçimlerde bir kurtarıcı olarak bu partilerden birinin başına davet edileceğini tahmin etmek için falcı olmaya gerek yok.
Erdal İnönü’nün yakasından paçasından nasıl çekilmeye çalışıldığını hatırlamak lazım. Eminim Derviş’in büyük bir bilmeceye dönüşen siyasi hareketinin akıl hocaları da bunu görüyorlar.
Bugün için Baykal, Derviş’i yanına çekerek bir adım öne geçmiş gibi görünüyor.
Ama aynı Baykal’ın kendisinden daha popüler bir isme kendi partisinde ne kadar tahammül edebileceğini de bilmek mümkün değil.
Bekleyip, göreceğiz..