New York’a ilk gittiğimde içimden yükselen bu kente yerleşmek ve serserilik yapmak isteğini güçlükle bastırmıştım. Kendimi, kentin olağanüstü anarşik havasının yaydığı rüzgârın önüne bırakıp, yarın ne olacak diye düşünmeden, nerede...
İlkokul müsamerelerimizin değişmez ‘rond’uydu: Hep mavidir elbiselerim / Bu rengi ben pek çok severim/ Yaz mevsimi cicim, çok sevdiğim için/ Hep mavidir elbiselerim. Dün İshak Alaton’dan aldığım ‘okuyucu mektubu’nu okurken...
Benim kuşağımdan olup da Politzer’in “Felsefenin Temel İlkeleri”ni okumayan kaç kişi kalmıştır, bilmiyorum. Sayılarının – en azından siyasi yelpazenin sol tarafında kalanlar bakımından -çok olmadığını tahmin ediyorum.
Bugün elinize Radikal’i aldığınızda şaşırdığınıza eminim. Bir süredir Radikal’in yazı işlerinde yaşanan tartışma ve çalışmaların sonuçları artık gün yüzüne çıktı.
Susurluk Raporu önceki gece geç ‘saatlerde Başbakanlığın ani bir kararıyla kamuoyuna açıklandı. Bu yüzden gazetelerin “taşra baskısı” tabir edilen ve baskı merkezlerine uzak illere kamyonlarla gönderildiği için erken basılmak zorunda...
Son günlerde bütün dünyanın ortaklaşa merak ettiği konu herhalde Başkan Clinton’ın cinsel hayatı olmalı. Internet’te ulaşabildiğim her haber kaynağında Clinton haberi var. Görebildiğimiz kadarıyla dünyanın en ünlü gazeteleri de bu...
Türkiye, doymak bilmez bir iştahla gündem tüketen bir ülke oldu. Her gün manşetlerde yeni bir olay patlıyor ve daha iki gün önce bütün ülkeyi sarsacakmış gibi görünen olaylar unutulup gidiyor.