Bugün elinize Radikal’i aldığınızda şaşırdığınıza eminim. Bir süredir Radikal’in yazı işlerinde yaşanan tartışma ve çalışmaların sonuçları artık gün yüzüne çıktı.
Radikal’i yayın hayatının 505. gününde bu değişikliğe yönelten nedenleri açıklamak ve sizlerden gelecek eleştiri ve önerileri de değişim programımız için değerlendirmek de doğal olarak bana düşüyor.
Radikal kısa yayın yaşamında çok önemli başarılar kazandı. Türkiye’de artık “gazete” denilince akla ilk gelen isimlerden birisi de Radikal oluyor. On binlerce insanın her sabah okudukları ilk ve tek gazete Radikal.
Radikal bu süre içinde okuyucusuyla arasında iyi bir bağ kurdu. Etkili haberciliği, çarpıcı manşetleri, çeşitli görüşlerin özgürce ifade edildiği köşeleriyle birçoğunuz için vazgeçilmez olduk.
Şimdi bu durumu yaygınlaştırmayı ve daha geniş bir okuyucu yelpazesini kucaklamayı hedefliyoruz. Bunu yaparken de Radikal’i Radikal yapan değerlerden vazgeçmeyeceğiz.
Radikal hep olduğu gibi bundan sonra da demokrasinin ve insan haklarının geliştirilmesini, laik ve demokratik hukuk devleti özleminin yansıtılmasını ve savunulmasını üstlenmeye devam edecek. Kişilik haklarının korunmasına özen göstereceğiz. Cevap hakkına saygılı olacağız.
Bunu yaparken yeni bir hedefe de koşacağız. Hedefimiz “yeni kuşağın büyük gazetesi” olmak. Bunun için kendimizi ve kadrolarımızı geliştirecek, daha çok çalışacağız.
Vaktiyle bir yerlerde, gazete ve dergilerin de tıpkı bir saat gibi zamanı geldiğinde yeniden kurulması gerektiğini, bunu başaramayan yayın organlarının, okuyucusunun gerisinde kalacağını okumuştum.
Bugün Radikal’de yapmaya çalıştığımız değişikliklerin temelini bu fikir oluşturuyor.
Radikal kendisini Türkiye’nin yeni kuşağının büyük gazetesi olarak konumluyor.
Türkiye ve Türk insanı yerinde durmuyor. Her geçen gün kendisini biraz daha geliştiriyor ve daha iyi bir gelecek için canını dişine takıp çalışıyor.
Her gazetenin kendine özgü kişiliği olan canlı bir organizma olduğunu düşünecek olursak, Radikal’in de kendisini bu durumun dışında tutması düşünülemezdi. Bu, her şeyden önce adına ihanet olurdu.
Radikal’in yenilenme çabasını bir süreç olarak görmenizi bekliyorum. Her geçen gün hatalarımızın daha azaldığını izleyeceksiniz. Sizlerden gelecek eleştiri ve önerilerle gelişim programımızın ayaklarının daha iyi yere basacağına inanıyorum. Tüm dünya 2000 yılına doğru ilerlerken 2000 yılının Radikal’i de zaten ancak böyle bir ortak çaba ve ayakları yere basan ciddi bir programla yaratılabilir.
Tüm haberleri doğru, yorumları özgür, toplam kalitesi yükseltilmiş bir gazete için çok çalışacağımıza söz veriyoruz. Bunu söylerken de kendimize, ama daha çok da yenilikçi tüm fikirlere açık olan Radikal okuyucusuna güveniyoruz.