Fenerbahçe hala yok
Sezonun şampiyonluktaki iki büyük rakibinin üçer puan kaybettiğine tanık olarak çıkan Fenerbahçe için lige galibiyetle başlamak çok önemliydi.
Ancak ilk yarıda Vanspor’un arka arkaya kazandığı iki gol, Kadıköy’e bir bomba gibi düştü. Murat Yakın’ın nefis ortasıyla ilk yarının son saniyelerinde harika bir kafa golü atan Alpay, Kadıköy’deki umutları yeniden yeşerten adam oluyordu ama, sanıyorum hiç kimse de gol için futbolu bu kadar unutmuş olabilmesine de ihtimal vermiyordu.
Vanspor sahaya klasik Samet Aybaba taktiği ile çıktı. Gerektiğinde sertleştirilen adam adama savunmayı Fenerbahçe’nin dünkü kadrosunda kolay kolay bozacak çok fazla adam yoktu. Sağ ayaklı Tayfun, solda Abdullah ile birlikte ne yaptığını bilemez haldeydi. Boliç ve Faruk ikilisinden oluşan forvet ise boş kaleye bile topu yuvarlamaktan aciz bir görüntü çizdiler.
Sergio’ya neden bu maçta şans verilmediğini anlamak mümkün değildi. Fenerbahçe’nin forvet sıkıntısı çektiği bir dönemde Sergio’nun yedek bile soyundurulmamış olmasını Rıdvan Dilmen ve Aziz Yıldırım nasıl izah edecekler, doğrusu çok merak ediyorum.
Dimas’ın disiplinsizlik nedeni ile kadro dışı bırakılmasını da anlamam, aynı şekilde mümkün değil. Bu ceza kimin cezası diye merak ediyorum. Fenerbahçe’nin mi yoksa Dimas’ın mı? Böyle disiplinsizlikler ağır para cezası ile terbiye edilmeli, takımı eksik bırakarak değil.
Nitekim Dimas’ın soldaki boşluğunu Tayfun dolduramadı. Ve Fenerbahçe bu kanatta etkili olamadı.
Johnson ve Uche’nin yokluğuna rağmen Fenerbahçe savunmasının eksik olduğunu hiç kimse iddia edemez.
Tümü yerli oyunculardan oluşan bu defansa rağmen Fenerbahçe’nin çok basit iki gol yemesi, üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir durum.
Dün, Fenerbahçe’nin hala doğru dürüst bir sistemi oturtamadığını da gösteren önemli bir konu.