Lazaroni doğru seçim mi?
Fenerbahçe’yi ilk sezonunda şampiyon yapan Parreria’nın gideceği ve yerine Lazaroni’nin getirileceği açıklandı. Ben zaman zaman bu sayfada Parreria’yı ve Fenerbahçe’nin oynadığı futbolu eleştirdim.
Fenerbahçe, şampiyon olmayı başararak bu eleştirilerimizi boşa çıkardı. Artık gittiğine göre de Parreria’nın geçen sezonunu eleştirmenin fazla bir anlamı yok. Yolu açık olsun, onu hiç unutmayacağız.
Gelelim Lazaroni’ye.
Lazaroni mesleki geçmişi bakımından Parreria’nın “yedeği” sayılabilecek bir antrenör. 1990 Dünya Kupası için Brezilya Federasyonu’nun tercihi Parreria’ydı. Fakat Parreria o dönemde sözleşmeli olduğu Birleşik Arap Emirlikleri’nden izin alamadığı için görev zorunlu olarak Lazaroni’ye verildi. Demek ki şimdi Fenerbahçe de aynı Brezilya’nın 1990’da yaptığını tekrarlıyor: “Parreria olmadı, Lazaroni verelim!”
Lazaroni göreve geldiğinde ciddi bir problem vardı. Brezilya Milli Takımı’nın oyuncularının 9 tanesi Avrupa takımlarında oynuyordu.
Lazaroni elindeki oyuncuya göre sistem kuran bir teknik adam. Bu yüzden Brezilya’da şampiyon yaptığı Vasco’ya klasik Brezilya futbolunun en kralını oynarken, Brezilya Milli Takımı’na 100*’da “Avrupa Futbolu” oynattı.
Bu yüzden de başta Pele ve Falcao olmak üzere eski sporcuların eleştirisine uğradı.
Lazaroni’nin sistemi 1990 Dünya Kupası’nda “savunma” anlayışı yüzünden çok eleştirildi. Ancak bu sistemin 14 maçlık bir seri boyunca Brezilya’yı sahadan hep galip çıkarttığını kimse dikkate almadı. Lazaroni takımını “temposuz Avrupa futbolu oynatmakla” suçlandı.
Lazaroni’nin takımında gerideki üç adam çakılı oynadı. Risksiz futbol hedeflendi. İleri ikili hep yarı ortalarda beslendi. Ancak o dönemde kısa boylu oyunculardan kurulu Brezilya forveti bu yan ortalardan hiç faydalanamadı. Arjantin’e elendiği maçta Brezilya tam 42 yan ortayı auta attı.
Lazaroni tıpkı Parreria gibi alan savunması oynatıyor takımlarına. Ölü toplarda ise adam adama savunmaya geçiyor. Bu savunma Dünya Kupası eleme maçları da dahil olmak üzere çok az gol yedi. Hatta Koska Rika maçında rakip forvetler Brezilya kalesine tek bir şut atmayı dahi başaramadılar.
Fenerbahçe’nin oturmuş defansı bu sistemle daha da güçlenebilir ve bu sezon korkulu anlar yaşadığı ölü toplarda da açıklarını kapatabilir. Yani önümüzdeki sezon Rüştü bir kez daha “Avrupa’nın en az gol yiyen kalecisi” olabilir.
Lazaroni’nin sisteminde takımın çok çabuk hücuma çıkması gerekiyor. Dünya Kupası elemelerinde bu taktiği basketboldaki “fast break”e de benzetilmişti. Ancak o dönemdeki takım ileride çoğalmayı bir türlü başaramadığı için Brezilya çok gol sıkıntısı çekti.
Şimdi Fenerbahçe’de yıllardır olmayan bir şey olacak. Teknik direktör transfer yapılırken takımın başında. Türkiye’yi ve Fenerbahçe’yi çok iyi tanıyan iki yardımcısı var. Parreria’nın yardımcısı Santana’nın tuttuğu geçen yıla ait hem Fener’le hem de rakiplerle ilgili istatistiki bilgiler de elinde.
Lazaroni’nin işi gerçekten zor. Hem Avrupa’da hem de Türkiye’de hedefleri olan bir takım kurmak ve sistemini oturtmak zorunda. Şimdiden kolay gelsin.