Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Olimpiyat Stadı palavrası

Biliyorsunuz geçenlerde İstanbul’da neredeyse yüz milyon dolara mal olacak bir stadın temeli atıldı. Stadın gazetelerde yayınlanan maketi ve planları kimse tarafından beğenilmedi.

Tek tribünü kapalı bu stadın yapılış amacı olarak da İstanbul’un ileride olimpiyat düzenlemeye aday olacağı gösterildi.

“Bu stad yapılmazsa İstanbul’un adaylığı inandırıcı olmaz” denildi. “Stadın yanlış amacı olimpiyat olduğu için de bütün tribünleri kapalı olamaz” gerekçesiyle de çağdışı bir görünüme sahip stadın planı haklı kılınmaya çalışıldı.

Acaba öyle mi? Bu stad İstanbul’un olimpiyatları alması için gerekli mi?

Şimdi gerçekleri alt alta yazalım. Bakalım bu stad İstanbul’un olimpiyat oyunlarını alması için gerçekten gerekli mi?

2000 yılı Olimpiyat oyunları Avustralya’nın Sidney kentinde tarafından düzenleniyor. Uluslararası Olimpiyat Komitesi 2004 Olimpiyat Oyunları’nın Atina’da düzenlenmesine karar verdi. Genel kabul görülen bir kural olarak olimpiyat oyunları üstüste iki yıl aynı kıtaya verilmiyor. Bu durumda 2008 Olimpiyat oyunlarının düzenleneceği kent Avrupa dışındaki bir kıtadan çıkacak. Yani bir Avrupa kenti olan İstanbul’un şansı 2008 için sıfır.

Demek ki İstanbul en iyi ihtimalle 2012 yılındaki olimpiyatlara ev sahipliği yapabilir, o da daha güçlü adaylar çıkmazsa! Şimdi biz 15 gün sonra 1998’de olacağız. Demek ki İstanbul’un en az 14 yıllık bir süresi var, olimpiyat düzenlemek için. Bu stad 2000’lerin başında biteceğine göre 14 yıllık eski teknoloji bir stadla mı aday olacağız? O günün şartlarında demode olmayacak bir stadı şimdiden düşünmek gerekmez mi? Stad için ancak bu kadar para bulabildiklerini söyleyenler, 14 yıl sonra o stadın nasıl bir bakım ve tamir masrafı gerektirdiğini hiç hesapladılar mı? Dünyada yenilenmeden içinde olimpiyat düzenlenen 14 yaşında bir stad hiç oldu mu?

Verilecek cevaplar şimdiden belli. İstanbul’un ve Türkiye’nin kıt kaynaklarını, yılda iki üç maç ya dolacak ya dolmayacak çağdışı bir stad için harcamak, müsrifliğin ve işbilmezliğin daniskasıdır. Bunun yerine İstanbul’un gerçekten ihtiyaç duyduğu, aynı zamanda başka etkinliklerde de kullanılabilecek, bütün tribünleri kapalı bir stad yapılmalıdır.

Aksinde ısrar etmek, sadece bazı kişilerin kaprisleri için milyonlarca doları sokağa atmak demektir.