Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

İtalyan takımları karşısında Avrupa Kupaları’nda tur atlayan ilk takım olmak için dün Parma’da sahaya çıkan sonuca kolayca ulaşılabilirdi.

Ancak maçın daha başında amatör bir takımın defans oyuncusunun bile yapmayacağı bir hata yapan Saffet, işi zora soktu.

Bir stoperin altıpas üzerinde kalenin içine doğru kafayla geri pas atması kimsenin aklına gelecek bir şey değildi ama Saffet bunu yaptı ve o dakikaya kadar pozisyon bulamayan Parma’ya bir gol armağan etti. Elinde Kemalettin gibi bir stoper varken tercihini Saffet’ten yana yapmakta ısrar eden Löw, umarım gözlerini biraz açar ve önyargılı oyuncu seçimlerinden vazgeçer. Sahaya 3-4-1-2 dizilişiyle çıkan Fenerbahçe bu kişisel hata olmasaydı maçın ilk yarısını çok daha rahat oynayabilir, ikinci yarıya avantajlı bir skorun verdiği güvenle çıkabilirdi.

Fenerbahçe’nin sol kanadı dün de sahada yoktu. Erol ve arkasında oynayan Högh’ün ilk toplara müdahalede yetersiz kalmaları Parma’nın bu kanadı kolay ataklar için kullanmasına yol açtı.

Önümüzdeki maçlarda Dimas’ın bu boşluğu dolduracağını ümit ediyorum. Yoksa Fenerbahçe’nin sol kanattaki zayıflığı başına Türkiye’de de ciddi sorunlar açacak.

Futbol bir takım oyunu. Bir takımı oluşturan oyuncular bireysel eksikliklerini kapatmak ve takımın ortalama oyun gücünü yükseltmek zorundalar. Bu yapılmadığı sürece teknik direktör ne taktik verirse versin, formda oyuncular ne kadar iyi oynarlarsa oynasınlar sonuç almak mümkün olmuyor. Dün Fenerbahçe’nin sahadaki tablosu bu gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi. Nitekim Fenerbahçe maçın ikinci yarısında Baliç’in mükemmel golüyle kendisine tur için gerekli olan golü attı ama ilk yarıdaki inanılmaz hatalar Fenerbahçe’nin turu kaybetmesine yetmişti ve artmıştı bile.

Böylece bu sene Fenerbahçe Avrupa Kupaları’na erken veda etti. İnşallah gelecek seneye.