Taffarel çıkınca
Dün Stamford Bridge’i dolduran futbolseverler gerçekten Şampiyonlar Ligi’ne yakışır bir maç izleme olanağı buldular. Tempolu, heyecanlı ve klas ayakların kendilerini gösterme imkanı buldukları bir oyun oldu.
Maçın ilk 30 dakikalık bölümü Galatasaray’ın hakimiyeti ile geçti. Milano’daki hatadan ders alındığı belliydi ki Arif ve Ergün ilk 11’de sahaya sürülmüştü. Galatasaray’ın yüksek tempolu ve presli oyunu bu 30 dakikalık sürede Chelsea’nin kapanmasını ve oyun inisiyatifinin Galatasaray’a geçmesini sağladı. Bu bölümde Chelsea’nin kontratak çabaları Galatasaray’ın iki başarılı stoperi Popescu ve Capone tarafından engellendi. Galatasaray defansının klasik hastalığı geri paslar ve Fatih’in ayağında top tutma saplantısı Chelsea’nin 2 büyük tehlike yolaçmasına neden oldu ama bunlarda da Taffarel başarılıydı. Ancak 33’üncü dakikada Popescu ile Capone’nin arasına atılan bir derin topa yetişemeyeceği açıkça belliyken, çıkması ve kırmızı kart görüp oyun dışı kalması Taffarel’in profesyonel kariyerinin büyük hatalarından biri oldu.
Kırmızı kart maçın gidişini değiştirdi. Arif’in, yerini kaleci Mehmet’e bırakması Galatasaray’ın hücum etkinliğini azaltırken, takımın da bütün dengesini bozdu. Kaleci Mehmet’in güven vermeyen hareketleri de buna eklenince ilk yarının son 15 dakikası biz Türk izleyiciler açısında kabus gibi geçti. Bu sırada Hagi’nin muhteşem serbest atışının gol olmaması ise Ed de Goey’in başarısıydı. Hagi bu frikiği ile, tribünde oturup “Niye Hagi dururken Arif çıkartılıyor” diyen fahri teknik direktörlere de çarpıcı bir yanıt vermiş oldu.
Dün Galatasaray’ın takım olarak üst düzey futbol oynadığına bir kere daha tanık olduk. Ama bu takım içinde sivrilen Okan’ı özellikle kutlamak gerek. Maçın hakemi de Hollandalı oluşuna bakıp karanlık hesaplar arayanlara gösterdiği güzel yöntemle iyi bir ders verdi.