Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Korumalar neredeydi?

KANAL D Spor Genel Müdürü İlker Yasin ile AKP İstanbul Milletvekili Recep Koral, otoyoldaki arıza şeridinin kullanımı sırasında meydana gelen hasarlı bir trafik kazası nedeniyle karakolluk oldular.

Milletvekili Recep Koral, “korunan araç” niteliğindeki otomobili ile arıza şeridini kullanmaya hakkı olduğunu söylüyor.

Karayolları Trafik Kanunu’nun 71. maddesi, “korunan ve koruma görevi yapan araçların” geçiş üstünlüğüne sahip olduklarını belirtiyor. Burası doğru.

Peki, milletvekillerinin bindiği her aracın “korunan araç” olmasına kim karar veriyor? Burası bir sır.

Milletvekilinin aracı “korunan araç” ise, korumalar neredeydi (yanında sadece bir hanım varmış) ve neden direksiyonda kendisi oturuyordu? Korunan kişilerin otomobillerini kendilerinin kullanması, doğrudan doğruya “koruma fikri” ile çelişen bir durum değil mi zaten?

Yasa, geçiş üstünlüğüne sahip araçların, bu haklarını ancak “zorunluluk” durumunda kullanabileceklerini de belirtiyor.

Zorunluluk olmadığı halde gereksiz kullanımların para cezası ile cezalandırılacaklarını da belirtiyor.

Söz konusu milletvekili hangi “zorunluluk” nedeniyle arıza şeridini kullanıyordu, bunun da açıklanması gerekiyor.

İstanbul’da arıza şeritlerinin usulsüz kullanımlarının, trafik çilesi çeken halkın morali üzerinde nasıl olumsuz bir etki yarattığı ve arıza şeritlerini zorunlu hallerde kullanılamaz hale getirdiği bilinen bir gerçek.

Milletvekillerinin, kendilerini seçenlere karşı sorumluluk ve saygı duymaları gerekliliği de ayrı bir gerçek!

Dünya Orgazm Günü!

BAYRAM günü hep sıkıcı konulardan söz etmek doğru olmaz. Biraz da eğlenceli konulara girmek gerekiyor.

Farkında mısınız bilmiyorum ama yarın (22 Aralık) Dünya Orgazm Günü!

Amerikalı iki barış gönüllüsünün girişimiyle ilan edilen bu günün sloganı “Barış için orgazm olun”.

Dona Sheenan (76 yaşında) ve Paul Reffel (55 yaşında), 22 Aralık’ta herkesin evde kalıp sevişmesini ve böylece doğacak barış ve huzur duygusunun tüm dünyayı kaplamasını istiyorlar.

Bugünden haberdar olmamı sağlayan şey, bir halkla ilişkiler şirketinden aldığım e-posta oldu.

Şirket, gazetecileri “Dünya Orgazm Günü etkinliklerine katılmaya” davet ediyor!

Davet mektubunu okurken doğrusunu isterseniz merak ettim: Nasıl bir etkinlik olacak ve gazeteciler bunun ne kadarını izleme olanağına sahip olabilecekler diye!

Sonra baktım “etkinlik” bir benzin istasyonunda!

Pek bir bağlantı kuramadım ama olsun, belki bu katkılı yakıtların öyle bir işlevi de olabilir diye düşündüm.

Sözü uzatmayayım, 22 Aralık Dünya Orgazm Günü! Ben uyarmış olayım.

Ankara ABD’de bir kent olsaydı

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, “Başkenti çaktırmadan İstanbul’a taşıma projesinin” bir parçası olarak gördüğüm Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınması için yer bulunması emri vermiş.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da TOKİ ile bu konu üzerinde çalışmaya başlamış.

Bu haberler gazetelerde yayımlanmaya başladığından beri dikkat ediyorum, Ankara’daki belediyelerin ve Ankara’daki sivil toplum kuruluşlarının sesi hiç çıkmıyor.

Böyle bir şey mesela Amerika’da olsa, ilk itiraz edenler Merkez Bankası’nın halen bulunduğu kentin yöneticileri olurdu.

Sadece onlar değil, o kentteki ekonomik hareketlilikten yararlanan esnaf, sanayici, tüccar kuruluşları da ayağa kalkardı.

O kuruluşun kentten ayrılmasının kentte yaratacağı boşluğun kendi işlerine zarar vereceğini, belediyeler de alabilecekleri vergilerden mahrum kalacaklarını düşünürlerdi.

Ve bilirlerdi ki böyle bir kuruluşun kentten ayrılması, onunla sınırlı kalmaz. O kuruluşla ilgili başka kuruluşlar da çok geçmeden onu izler ve kentin ekonomisi bundan ciddi olarak zarar görür.

Bizde bunların hiç birisi olmadı.

Daha önce önemli bankaların merkezlerinin İstanbul’a taşınmasına seyirci kaldıkları gibi, şimdi de Merkez Bankası’nın taşınmasına seyirci kalacaklar.

Demokratik tepkilerini ortaya koymayı bilmeyen bir toplum olmamızın bir göstergesi daha bu durum!

Ve daha da önemlisi kentlerin gelişimi ile ilgili her şeyi devletten bekleme alışkanlığının bir sonucu.