Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Restleşme bu meseleyi çözmez

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, MÜSİAD’ın düzenlediği toplantıda Avrupa Birliği’ne “Bizi oyalamayın” dedi. “Türkiye’yi istemiyorsanız çıkın bunu açıklayın” diye de ekledi.

Başbakan, Brüksel’de, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin başlamasına karar verildiğinde, bunun uzun bir süreç olacağını biliyor olmalıydı.
Nitekim müzakereler sürüyor.
Bütün fasıllar kapanmadan üyelik söz konusu değil, bunu da biliyoruz, Başbakan da biliyor.
Tam üyelik müzakereleri başlarken, Kıbrıs’ın Rum yönetimini tanımıyor olmanın, fasılların bazılarının hiç açılmamasına, bazılarının da kapatılmamasına neden olacağı belliydi.
Yani bir sürpriz yok. Türkiye üzerine düşen her şeyi yerine getirmiş değil, bu da Avrupa’da Türkiye’nin üyeliği fikrinden hoşlanmayanların eline koz veriyor.
Ve üstelik AB homojen bir siyasi birlik de değil. Bazı AB üyeleri, Türkiye’nin üyeliğine karşı da değil üstelik.
Bugün Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkanların da müzakere süreci tamamlandığında iktidarda olacakları kesin değil.
O tarihte ne Sarkozy iktidarda olabilir, ne de Merkel! Yerlerine gelecek olanların Türkiye’nin üyeliğinden yana tavır koyup koymayacaklarını da bugünden kestirmek kolay değil. Çünkü bu sonuç olarak siyasi bir karar olacak ve o tarihte Avrupa’da hâkim siyasal iklimin niteliği bunu belirleyecek.
Yani bugünden çıkıp böyle nutuklar atmanın anlamı hiç yok. Her iki taraf için de!
Başbakan, uluslararası ilişkilerin böyle restleşmelerle değil, oturup konuşarak halledilebileceğini artık öğrense hepimiz için iyi olacak.

Hani öğrenciler atılmayacaklardı

? CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül’ün de katıldığı, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin açılış töreninde protesto gösterisi yapmak isteyen öğrencilere nelerin yapıldığını televizyonlarda izledik, gazetelerde de fotoğrafları yayımlandı.
Kız öğrenciler saçlarından sürükleniyor, erkek öğrenciler kargatulumba!
Bütün fotoğraflarda ortak nokta şu: Polisler, bir yandan da elleriyle öğrencilerin ağızlarını kapatıyorlar!
Bugünkü Türkiye’nin fotoğrafı bu sahnedir işte! Bazı şeyleri söylemek serbest, bazı şeyleri söylemeye kalkarsan ağzını tıkayıveriyorlar!
Öğrencilerin protesto nedeni aylar önce Başbakan Erdoğan konuşma yaparken “Parasız eğitim istiyoruz” pankartı açtıkları için tutuklanıp 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan arkadaşlarına destek olmak.
Evet, gençler bir pankart açtılar, 15 yıl hapisle yargılanıyorlar. Sorsak diyecekler ki “Pankart açtıkları için değil, örgüt üyesi oldukları için yargılanıyorlar!”
Bizim polisimizin ve savcılarımızın bu işte ne kadar usta olduklarını biliyoruz. Bakın, kırk yılın dinci polis müdürü bile, komünist gizli örgüte yardım-yataklıktan içeride şu anda!
Yaka paça üniversiteden atılan öğrencilerin işledikleri bir suç varsa, o da disiplin suçu olmalı.
Hani artık YÖK yazı yazmıştı, disiplin suçu işleyen öğrenciler için tutanak tutulacak ama asla okuldan atılmayacaklardı?
Ayrıca bir üniversitede, gençlerin bir şeyleri protesto etmesinden daha doğal ne olabilir?
Silaha sarılıp birbirlerine taş atmıyorlarsa, işi bir meydan kavgasına dönüştürmüyorlarsa bir üniversitede protesto gösterisi yapmak, demokratik bir haktır.
Şu “şaha kalkmış demokrasimiz”, bir ara üniversitelere de uğrasa, ne iyi olurdu!

Bursa Emniyet Müdürlüğü’nün açıklaması

BERİVAN isimli filmin Bursa’daki gösteriminin Emniyet Müdürlüğü’nün izin vermemesi nedeniyle yapılamadığına ilişkin haberler üzerine bir yazı yazmıştım.
Bursa Emniyet Müdürü yazım üzerine aradı ve sonra da yazılı bir açıklama gönderdi.
Özetle şöyle deniliyor:
1- Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu gereğince, gösteri umuma açık yerde yapılacağı için 48 saat öncesinden yazılı bildirim şartı vardır ve gösteriyi düzenleyenlerin kimlik, ikametgâh ve tabiyetleri aynı kanun hükümlerince talep edilir.
2- Filmin kayıt ve tescilinin olup olmadığı, dernek yöneticilerinin bu konuda bir bilgiye sahip olmadıklarını belirtmeleri üzerine Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne yazı ile sorulmuştur.
3- Filmin gösterimi dernek yönetim kurulu kararıyla iptal edilmiş, aynı yerde yapılacak müzik dinletisi alınan güvenlik tedbirleriyle müracaatta belirtilen yer ve saatte yapılmıştır.
4- İstanbul Telif Hakları ve Sinema Müdürlüğü, Berivan isimli belgesel filmin kaydı olmadığını yazı ile bildirmiştir.
5- Söz konusu filmin gösterimi ile ilgili olarak Valilik ve Emniyet Müdürlüğü’nün bir yasaklama kararı olmamıştır.
Okuyucularımın bilgisine sunarım.