Futbol karşılaşmalarında küfürün önlenmesi ile ilgili olarak tüm sorumluluk sahadaki en yalnız adamın sırtına yüklendi: Hakem!

Bir stadyum dolusu insan küfür edecek; kulüp yöneticisi, federasyon yetkilisi, emniyet görevlisi seyredecek ve o koca kalabalıkta tek başına kalmış bir adam maçı tatil edecek ve herkesi evine yollayacak!
Tam bize göre bir çözüm yolu: Bütün sorumlular oturup keyfine bakacak, stadyumlardaki tempolu küfürle gariban hakem mücadele edecek…
Ligin ikinci yarısı bugün başlıyor. Gerçekleri bir kere daha hatırlatmanın zamanı olduğunu düşünüyorum…

Holiganlara kaynak
“Sportif Karşılaşmalarda Seyircilerin Şiddet Gösterilerinin ve Taşkınlıklarının Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi” ismini taşıyan hukuki bir metin var. Türkiye de bu metni onayladı. Demek ki bu uluslararası sözleşme aynı zamanda bir iç hukuk metni olarak da anlam taşıyor.
Sözleşme holiganizmle mücadelede polisiye yöntemlerin yanı sıra holiganizmin maddi kaynaklarının kurutulmasına önem veriyor.
Bilet satışlarının denetim altına alınması, bilet satışı yapılan kişilerin kimlik kayıtlarının tutulması gibi hükümleri Türkiye’de uygulanmıyor. Tam tersine bu yöntemler bizzat kulüp yöneticileri tarafından holiganlığın beslenmesi için kullanılıyor.

Herkes durumun farkında
Kulüp yönetimlerinin ‘amigo’ adı verilen tribün liderlerini kendilerine bağlamak için toplu bedava bilet verme uygulamaları devam ediyor. ‘Amigo’lar kendilerine verilen bu bedava bileti iki amaçla kullanıyorlar: Birincisi kavga anında ve toplu küfür ihtiyacı duyulduğunda gerekli ‘kuvvet’i el altında bulundurmak için… İkincisi, bu biletlerin bir bölümünü karaborsada satıp amigo düzeninin finansmanını sağlamak için…
Bütün büyük kulüplerimiz ve Anadolu kulüplerinin önemli bölümü bu uygulamayı yapıyor.
Yerel emniyet güçleri İstanbul gibi büyük bir metropol de dahil olmak üzere tüm kentlerde bu kişilerin kimler olduğunu biliyor. Adreslerini, isimlerini, aklınıza gelebilecek bütün ayrıntıları biliyor… Kimlerin kavga ve küfür için adam beslediğinin, kimlerin karaborsa bilet işini organize ettiğinin başta kulüp yöneticileri, Federasyon yetkilileri ve emniyet görevlileri olmak üzere herkes farkında..

Küfürün kökünü kurutmak için…
Türkiye’de yaşıyoruz ve küfür etmek bir süredir herkesi etkisi altına alan ortak kötü alışkanlığımız. Bu nedenle maç anında kendiliğinden ortaya çıkan küfürü önlemek neredeyse mümkün değil. Ama kendiliğinden ortaya çıkan küfürlü tezahürat devamlılık göstermiyor. Maçın heyecanı içinde bir süre sonra kendiliğinden çözülüyor.
Ancak sistemli ve bilinçli küfürü önlemek mümkün. Bunu yönetenler bizzat kulüplerin beslediği amigo denilen kişiler. Bu kişileri kontrol altına almak başta kulüp yöneticileri olmak üzere emniyet yetkililerinin de elinde. Bu kişileri maçtan önce toplamak, karaborsa bilet satışına engel olmak, bedava bilet dağıtmayı kesmek yeterli.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım küfürden en çok şikayet edenlerin başında geliyor. İlk uygulamayı ondan bekliyorum: Parasını kendisi ödeyip dağıtılmasını sağladığı bedava bilet uygulamasına son versin.
İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir bu kentin en küçük deliğinde nelerin döndüğünü bilecek çapta ve kalitede bir emniyetçi. O da maç günleri bu çeteleri kontrol altına alma talimatını versin.
Federasyon yetkilileri kulüplerin bedava bilet dağıtmalarının tesbiti halinde ne cezalar verebileceğini düşünsün. Elindeki uluslararası sözleşmeyi uygulasın.
O zaman küfürün nasıl kesildiğini hepbirlikte göreceğiz.