MİLLİYET

Daum ile iki yıl daha… Çile mi, yine zafer mi?

 Beklendiği gibi Aziz Yıldırım, Daum ile anlaştı ve iki yıllık sözleşme için taraflar el sıkıştı.
İki sezondur çok eleştirilen bir teknik direktörle iki yıl için daha sözleşme imzalamak, Fenerbahçe yönetimi açısından ciddi bir riski de içeriyor.

Birçok Fenerbahçeli, Daum’dan mutlu değil. Birçok spor yazarı da..
Ancak unutulmaması gereken şey Daum ile Fenerbahçe’nin iki yıl üst üste şampiyon olmayı başardığıdır.
Daum’un oynattığı oyundan memnun olmayanların itirazları belli… Onlar kalabalık bir orta sahayla oynanan futbol bekliyorlar. Daum’un yapmak istediği ise bunun tam tersi.
Daum’un 4-4-2’si savunmadan daha çok hücuma yönelik bir diziliş ve bu dizilişte orta sahanın kanatlarında oynayan iki oyuncunun çok önemli görevler üstlenmeleri gerekiyor.
Fenerbahçe’nin bugünkü kadro yapısı bu oyunu oynanır kıldı, bununla da kalmadı iki sezondur da şampiyon oluyor. Ancak kadronun bu tür bir oyunu taşıyacak oyuncular bakımından yetersiz olduğu da bir gerçek.
Daum, iki sezondur “Kadrom yetersiz” derken bunu kastediyor.
İki sezondur o mevkilerde Tuncay Şanlı, Mehmet Yozgatlı ve Serhat Akın görev yaptı. Bir iki maçta da Anelka…
Bu oyuncular, oyunun hücum kısmında başarılılar, ancak iş savunmaya gelince yerlerini kaybediyorlar, geri dönmekte zorlanıyorlar ve her şeyden önce savruklar…
Onların bu durumu geri dörtlünün kanat oyuncularını da etkiliyor ve yetersiz görünmelerine yol açıyor.

Kanat şart
Şimdi Daum ile iki yıl daha geçirileceğine göre yapılması gerekenin ne olduğu belli…
Oyunun iki yönünü de oynayacak kanat futbolcuları gerekli… Bununla da kalmıyor, defansın sol kanadına da bu oyunu oynamaya hazır futbolcu gerekli…
Luciano’nun ileri çıkışlarda dönmekte gecikmesinin diri takımlar karşısında yarattığı sorunlar geçen sezon fazlasıyla yaşandı. Ancak hatırlanması gereken şu ki, Luciano o mevkide Servet ile görev yaparken bu sorun yaşanmıyordu, çünkü Servet hızı ve çabukluğu sayesinde bu açığı kapatabiliyordu.
Servet sakatlanınca bu ikili bozuldu. Önder – Luciano ve Deniz’den kurulan ikililer aynı başarıyı gösteremediler. Demek ki bir transfer ihtiyacı da burada ortaya çıkıyor. Keşke Tomas geçen sezon elden çıkarılmasaydı diye düşünmemek mümkün değil.
Fenerbahçe’den orta sahada çok baskılı bir oyun bekleyenler bunu iki yıl daha beklemek zorunda kalacaklar… Çünkü Daum’un oynatmak istediği oyunda topun orta sahada fazla oyalanmaması gerekiyor. Top bir an önce hücum bölgesine geçmeli ve buradaki oyuncular topa sahip olup, gol atakları yapabilmeli…
Bunun için de orta dörtlünün iki kanat oyuncusunun bir forvet gibi oynamaları gerekiyor. Fenerbahçe bu oyununu tutturabildiği her maçta çuvalla gol attı, bunu hatırlamak gerek.
Son olarak şunu söylemek istiyorum: Birçok kişi Daum’un oyun sisteminin Beşiktaş ve Galatasaray karşısında işe yaramadığını düşünüyor.
O maçlardaki oyunları banttan tekrar izlemekte yarar var.
Fenerbahçe çok üstün oynadığı bu maçları kaybettiyse bunda biraz da futbolun cilvesinin rolü var. Oyun sistemindeki yetersizliklerin değil..

Rüştü mutlaka kalmalı..

Lig bitti ve oyuncuların istatistikleri bir bir ortaya çıkıyor.
Fenerbahçe’de bazı kişilerin istenmeyen adam ilan ettikleri Rüştü Reçber, yediği 17 gol ile Türkiye liginin en iyi kalecisi..
İstatistikler bunu söylüyor. Maç başına en az gol ortalamasına Rüştü ( 0.74) sahip… Onu Mondragon (0.74) ve Trabzonlular’ın beğenmediği Petkoviç (0.88) izliyor ! Beşiktaş’ın vaktiyle beğenmeyip gönderdiği Shorunmu da (1.36) ligin dördüncü iyi kalecisi..
Rüştü ve Petkoviç’in en iyi iki kaleci oldukları halde gönderilmek istenmeleri de ancak bizim futbol dünyamıza özgü bir gariplik olmalı…

Van Hooijdonk’a yakışmadı…

Van Hooijdonk, Türkiye’ye gelen yabancı oyuncular içinde en unutulmaz olanı olarak tarihe geçmiş olmalı..
İlk sezonundaki büyüleyici performansını ikinci sezon gösterememiş olmasında da bir gariplik yok.
Nitekim geçen sezon başlamadan önce Aurelio’nun satılması gündeme geldiğinde Fanatik’te şöyle yazmıştım: Gönderilmesi gereken oyuncu Aurelio değil, Van Hooijdonk’tur…
Hooijdonk’un gider ayak Daum ile ilgili olarak yaptığı açıklamalar ise tek kelimeyle ayıp…
“Daum olmasaydı da, Fenerbahçe şampiyon olurdu” diyor.. Kimbilir, belki de olmazdı!
Futbol teyzemin bıyıkları, halamın sakalları olsaydı oyunu değil..
Bir sonuç oyunu ve Fenerbahçe kendi geleneğinin tam tersine iki kere üst üste şampiyon olmayı başardıysa, bunda oyuncular kadar Daum’un da rolü olduğunu kabul etmek gerekiyor…