Böyle konuşmayı pek sevmem ama “ben demiştim”… Geçen hafta Daum’un yanlış oyuncu tercihlerinin Fenerbahçe için sorun yaratacağını söylemiştim.
Nitekim öyle oldu.
Daum’un yaptığına bakın:
Belçika’da geçen yıl mevkisinin en iyi oyuncusu seçilen Önder kulübede oturuyor. O mevkiye iki sezondur Türkiye’nin en etkili orta saha oyuncusu olarak gösterilen Serkan konmuş.
Doğal olarak Serkan yerini yadırgıyor, bitmek bilmeyen enerjisini ortaya koyamıyor, siliniyor.
Serkan oyundan çıkarken Önder oyuna giriyor, ama bu kez Mehmet Yozgatlı geriye çekiliyor, Önder onun önüne geçiyor!
Ve dün gazetelerde bir haber: Daum hatalarından ders çıkarmış!
Çıkardığı ders de şu: Serkan ve Mehmet Yozgatlı yedek kulübesine!
Daum’un işlerine akıl edirmek gerçekten kolay değil, demek ki “deha”sı bundan kaynaklanıyor..
Samsun maçında testi kırılmadan önce Daum’un “deha”sını gözden geçirmesinde yarar var.
Fenerbahçe bu kadro yapısıyla oynadığı sürece (bir de bu takıma Alex girecek) hiç bir maçı rahat tamamlayamaz.
Aurelio ve Ümit Özat yapabileceklerinin azamisini her hafta ortaya koyuyorlar ama iki kişinin orta sahadaki bu ağır yükü taşıması mümkün değil.
O yükü taşımaya yardım edecek yeni oyuncular aldı Fenerbahçe.. Serkan bunların en önemlisi.. Ve şimdi bir önceki maçta teknik direktörün yaptığı bir hatanın bedelini kulübeye oturarak ödeyecek.
Deniz’i şimdilik kurtaran da sanırım sakat olması.. İyileştiğinde kendisini sol açıkta bulması benim için sürpriz olmayacak.
İsmail Güldüren, Alper gibi oyuncuları böyle kaybetti Fenerbahçe.
Dünya Kupası elemelerinin de oynanacağı bu sezonda bu kayıp sadece Fenerbahçe’nin değil, Türk futbolunundur.
Servet iyi oynadı mı? İşte yanıt…
Gazetelerdeki maç yorumlarını okurken bazı yazarların Servet’ten hiç de memnun olmadıklarını gördüm. Oysa Servet, Rıdvan Dilmen’e göre de maçın iyi adamlarından biriydi.
Oyun istatistiklerine bakalım.
Servet maç boyunca 32 kez topla buluştu. 19 isabetli 9 isabetsiz pası var. İkili mücadele kaybetmedi. Toplam 21 kere top kazandı…
Demek ki maç yorumları yaparken oyuncuların tiplerine değil, sahada ne yaptıklarına daha çok dikkat etmek gerekiyor.
Servet sezona iyi başladı.
Dayan Serkan
Bence yılın en iyi transferlerinden biri. Ancak onu zor günler bekliyor. Rize maçına bakılırsa Daum deneme tahtasının ortasına onu yerleştirmiş.
Hayır, futbol sadece bir oyundur
Televizyonda yayınlanan bir reklam bu..
Bir spor gazetesinin, Fotomaç’ın reklamı.
Ölüm döşeğindeki adam gözlerini aralayıp soruyor: “Maç kaç kaç?”
Oğlu olduğunu düşündüğüm yanıbaşında bekleyen genç yanıtlıyor: “2 -1 kazandık.”
Filmin akışından adamcağızın öldüğünü anlıyoruz, monitördeki hayat göstergeleri düz bir çizgiye dönüşüyor.
Ve bir slogan tamamlıyor filmi: “Futbol bir oyun değildir. Ölüm kalım meselesidir!”
Bazıları buna yine “medya kavgası” diyecekler ama olsun, buna aldırmıyorum.
Bir spor gazetesinin; tribünlerden sahaya bıçakların, taşların yağdırıldığı bir ülkede yaptığı reklama bakın.
Bu filmin yayından kaldırılması gerektiğini düşünüyorum.
Şunu hepimizin aklında tutması gerekiyor: Sahada seyrettiğimiz şey sadece bir oyun. Bizi eğlendirecek, heyecanlandıracak, yaşamımıza renk katacak bir oyun.
Asla bir ölüm kalım meselesi değil!
Pierre’in iki golü
İLGİNÇ bir istatistik: İki sezondur Fenerbahçe forması giyen Pierre Van Hooijdonk 8 maçı 2’şer golle tamamladı.. Bu maçlardan dördünü Fenerbahçe kazandı, dördü berabere bitti! Berabere biten dört maçın üçü deplasmandaydı..
Fenerbahçe’den bir puan
almak isteyen Anadolu takımlarına duyurulur!
Bir soru
ÜST düzey bir takım 51 dakika 2 – 0 önde götürdüğü bir maçı ancak 2 – 2 bitirebiliyorsa ve maç sonrası yorumlarında kalecisi “bazı hatalarına rağmen beraberliği kurtaran adam” oluyorsa bu sonuçtan kimi sorumlu tutmalıyız? Böyle bir takımın “lige hazır” olduğunu söyleyebilir miyiz?