Erkeklerin olmadığı bir dünyada kadın olmak
Kaliforniya sahillerinin 30 kilometre kadar açığında seyreden araştırma gemisinin yöneticisi Robert Vrijenhoek’in tek amacı, bulabildiği kadar deniztarağı bulmak ve onlarla ilgili bir çalışma yürütmekti.
Vrijenhoek’in başına gelenleri National Geographic’in Şubat 2005 sayısında okudum.
Araştırma gemisinden üç bin metre derinliğe indirilen bir robot denizaltının kamerasının o ana kadar tespit edebildiği tek şey, başıboş yüzen naylon poşetlerden ibaretti.
Derken robot denizaltının kamerasına denizin dibinde öylece yatmakta olan bir balina leşi takıldı. Üzerleri kırmızı tüylere benzeyen çıkıntılarla kaplı bir sürü kurtçuk tarafından “yuva” yapılmış bir balina..
Sürpriz.. Hepsi dişi!
Robot denizaltı, daha yakından inceleyebilmek amacıyla balinanın birkaç kemiğini alıp su üstüne çıkardı.
Kemiklerin üzerindeki kurtlar daha önce bilinen türlere pek benzemiyorlardı, bunun üzerine, Vrijenhoek onlara “kemik yiyici” anlamına gelen Osedax adını verdi.
İnceleme derinleşince, tüm araştırmacılar şaşkına döndüler: Kemiklere yapışıp kalmış kurtçukların hepsi dişiydi.. Sanki erkeklerin girmesi yasak bir lokantada yemek yemeye gelmiş bir grup kız arkadaş gibiydiler..
Türün erkeklerinin nereye saklandıklarını anlayabilmek, araştırmacıların tam iki yılını aldı.
Avustralyalı araştırmacı Greg Rouse, dişi kurtçukların tüplerinde mikroskobik sperm paketleri taşıdıklarını tespit etti.
Araştırmalar ilerledikçe anlaşıldı ki, “sperm paketi” olduğu düşünülen şeyler türün erkeğinden başkası değilmiş!
Vrijenhoek, Osedax’ta olduğu kadar uçta bir “eşeysel dimorfizm”e bugüne kadar hiç rastlanmadığını söylüyor: “Erkekler kısacık yaşamlarının tümünü, dişinin tüpleri içinde üreme hizmeti vermek dışında hiçbir işe yaramayan anlamsız varlıklar olarak sürdürüyorlar.”
Olası yorumlar
Bu satırları okuyan birçok kadın okuyucumun muzipçe tebessüm ettiklerini görür gibiyim.
Yarın, “Dünya yüzünde üremekten başka hiçbir şey düşünmeyen, yaşamları anlamsız tek erkek canlı türü Osedax’lar mı zannediyorsunuz?” türünden e-postalar alırsam buna da hiç şaşırmayacağım!
Aynı şekilde birçok erkek de tebessüm etmiştir eminim: Yaşamı boyunca tek sorumluluğu “sevişmekten” ibaret olan ve ölene dek başka hiçbir şey yapması gerekmeyen bir erkek türü! “Rüya gibi” yorumlarının yapıldığını duyar gibiyim..
Her iki görüşe de katılamayacağımı şimdiden belirteyim.
Issızlıktan farkımız
Sadece kadınların ya da sadece erkeklerin yaşadığı bir dünya ne kadar sıkıcı olurdu diye düşünürüm hep. (İnanmayan, bir mahalle kahvesinde yarım saat geçirmeyi denesin!.)
Ne sabahları tıraş olmak gerekirdi, ne de güzel elbiseler giyerek ortalıkta salınmak..
Bugün yaşamımızı renklendirip güzelleştiren şiirler, romanlar da olmazdı..
Yaşamımızı sadece yemek yiyerek sürdürmekten başka bir seçeneğimiz olmazdı, tıpkı yaşamları boyunca kemik kemirmekten başka bir eğlenceleri olmayan “dişi” Osedax’lar gibi..
O zaman yaşadığımız yerin, okyanusun dibinde, sadece naylon poşetler ve balina leşlerinin yüzdüğü bir ıssızlıktan farkı da kalmazdı…