Bugün Milliyet’te birbiriyle alakasız gibi görünen iki fotoğraflı haber var. Birinci haber DHA mahreçli, Karaman’ın Ermenek ilçesindeki bir temel atma törenini anlatıyor. İkinci haber ise İstanbul’da yapılan bir toplantı ile ilgili…
Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancı ve Devlet Bakanı Fikret Ünlü, Ermenek’e bir okulun temel atma töreni için gitmişler. “Erkan-ı Devlet” gelmeden önce kentteki okulların öğrencileri tören yerine getirilmişler. Tören cumartesi günü yapıldığı için hepsinin evlerinden sırf bu tören için zorla çıkarıldıklarını biliyoruz.
Yeter ki ‘zengin’ dursun
Çoğunun üzerinde bir palto, pardesü yok. Soğukta tirtir titreyerek bekleşen çocukların yüzlerinden, çektikleri eziyeti okumak mümkün. Bir yandan yağan yağmurun öte yandan da esen soğuk rüzgarların hepsinin içine işlediği televizyondaki haber görüntülerinden de açıkça görülüyor.
Küçücük çocuklar soğuk havada, yağmurun altına sabahın saat sekizinde dikilmişler… Bakanlar geldikten sonra tören başlamış. Bir süre de törenin bitmesini beklemişler. Bakanların ve çevrelerindeki öteki bürokratların kalın paltolarına sarındıklarını, üzerlerindeki tente sayesinde de yağmurdan korunduklarını görüyoruz fotoğraflarda…
İlk bakışta bütün bu olanlar için bakanları ve Ankara’dan gelen öteki bürokratları suçlamak mümkün. Ama onların ne çocukların saatlerce orada bekletildiklerinden haberleri olduğuna, ne de böyle bir emir vermiş olabileceklerine inanmıyorum.
Belli ki bir kısım işgüzarlar, tören daha canlı ve kalabalık olsun diye minicik çocuklara bu eziyeti reva görmüşler. Haber, orada saatlerce bekleyen çocuklardan kaçının hastalanıp dün okula gidemediklerinden bahsetmiyor. Ama birçoğunun hafta sonunu soğukta ve yağmur altında geçirdikleri için pazartesi günü okula gidemeyecek kadar ateşlendiklerine de eminim.
Protokolsüz olmaz!
İkinci haber İstanbul’da düzenlenen bir toplantıyla ilgili: Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılan “Anne ve çocuk ölümlerini önleme programı”nın tanıtım toplantısı. Sağlık Bakanı Osman Durmuş alışılan politikacı tavrının dışına çıkıp toplantının yapıldığı salonda üçüncü sıraya oturuyor. Kampanyanın daha geniş kitlelere tanıtılmasında yardımcı olacak ünlü kişilerin ön sıralara oturmasını tercih ediyor. Nitekim toplantıya katılan Fenerbahçeli bazı futbolcular ile Hülya Koçyiğit ve Nükhet Duru gibi sanatçılar ikinci sıraya oturmuşlar…
İğneyi biraz da kendimize…
Toplantının sunucusu, Bakan’ın üçüncü sırada oturmasını “Bu toplantıda protokol yoktur” diye açıklıyor. Diğer davetlileri ön sıralarda oturmaya çağırıyor.
Toplantı sırasında arkadaşlarımızın çektikleri fotoğraf hem gülünecek hem ağlanacak bir tablo çiziyor: Birinci sıra bomboş, ikinci sırada bazı ünlü kişiler ve üçüncü sırada bakan ve erkanı… Protokolsüz toplantının protokolü, toplantıya katılanlarca gönüllü olarak tesbit edilmiş… Bakan yanlışlıkla sekizinci sıraya otursa, herkes dokuzuncuya oturacak belli ki…
Ermenek’te çocukları soğukta, yağmur altında saatlerce bekletenlerle, İstanbul’da bakanın önündeki sıraya oturmayı reddedenler aynı toplumsal ruh halinin iki yarısı gibiler.
Toplum olarak siyasetçileri eleştirmeye, aşağılamaya pek meraklıyız. Bu iki fotoğraf iğneyi kendimize de batırmamız gerektiğinin tanığı.