Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Milliyet görmezden gelemezdi

 Alaattin Çakıcı’nın, hakkında verilen mahkûmiyet kararının tebliğinden birkaç saat önce yurtdışına kaçışı, o günlerin gazetelerinde geniş yer almıştı.

Bu ilginç firarın nasıl gerçekleştiğini ve Çakıcı’ya kimlerin yardım etmiş olabileceğini araştıran Milliyet muhabirleri çok geçmeden ilginç bilgilere ulaştılar.
Milliyet Ankara Bürosu’nun deneyimli muhabirlerinden Tolga Şardan yaptığı araştırmada, Çakıcı’nın kaçışı ile ilgili olarak savcılıkça sürdürülen soruşturmada iki yargı mensubu ile bir MİT görevlisinin de isimlerinin geçtiği bilgisine ulaştı.
Bu haber 22 Temmuz 2004 tarihli Milliyet’in birinci sayfasından “Çakıcı’nın üç köstebeği” başlığıyla yayımlandı.
O tarihte dosyada adı geçenlerin kimlikleri ile ilgili bilgilere de sahiptik. Ancak bu bilgileri kesin olarak doğrulatma olanağı bulamamıştık.
1 Ağustos 2004 tarihli Milliyet’te MİT mensubunun kim olduğu ile ilgili haber manşetten yayımlandı.
Söz konusu kişi MİT Dış Operasyonlar Daire Başkan Yardımcısı Kaşif Kozinoğlu idi.
Milliyet Ankara Bürosu’ndan Gökçer Tahincioğlu’nun 12 Ağustos 2004 tarihli haberi de dosyada ismi geçen yargı mensuplarının Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya ve Yargıtay Genel Sekreter Yardımcısı Ercan Yalçınkaya olduklarını duyuruyordu..
Yargıtay Başkanı Özkaya, Kozinoğlu ile neden görüştüğünü ve neden suç duyurusunda bulunmadığını da ertesi gün ilk kez Milliyet’e açıkladı.
MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun da ilk kez Milliyet’e yaptığı açıklamada Kozinoğlu’nun Yargıtay Başkanı’nın çağrısı üzerine gittiğini, Çakıcı ile MİT arasında çok uzun süredir herhangi bir ilişki kurulmadığını söyledi.
Milliyet muhabirlerinin ulaştıkları her yeni bilgi de aralıksız olarak Milliyet’te yayımlanıyor.
Milliyet’in bu olayın üzerine korkusuzca gitmesinin bir tek nedeni var:
Türkiye, Susurluk kazasının ortaya çıkardığına benzer bir skandal ile karşı karşıya..
Ve bu olay Türkiye Cumhuriyeti’nin çok önemli iki kuruluşunun saygınlıkları ile de yakından ilgili..
Gazeteci olarak bizim görevimiz Türkiye’de nelerin olup bittiğini okuyucumuza duyurmaktır.
Görevimizin gereklerini yerine getirirken, hiç kimseyi peşinen suçlu ilan edemeyeceğimiz gibi, ortada açıklanmaya ihtiyaç duyulan ilişkiler varsa onları da görmezden gelemeyiz..
Yargıtay Başkanı, Genel Sekreter Yardımcısı ve MİT Dış Operasyonlar Daire Başkan Yardımcısı’nın bu olayda kurdukları ilişkiler bu türden açıklanmaya ihtiyaç duyulan ilişkilerdir.
Milliyet olarak amacımız, bu ilişkilerin niteliğini açıklığa kavuşturacak soruşturmaya yardımcı olmak, ulaştığımız bilgileri kamuoyuyla paylaşarak soruşturmanın selametle sürdürülmesine katkıda bulunmaktır.
Görevimizi yerine getirirken ulaştığımız bilgilerin niteliği çoğu zaman bizi de üzüyor.
Ancak üzüntümüzün görevimizi yapmamıza engel olmasına izin vermemek de işimizin bir başka gereği..
Değişik yazarlar ve bazı gazeteler, yayımladığımız bu bilgileri bir “yıpratma kampanyasının” parçası olarak değerlendiriyorlar.
Milliyet, bu tür kampanyaların tarafı olamaz ve bugüne kadar da olmamıştır.
Bizim istediğimiz tek şey, açıklanmasında yarar olan bu ilişkiler ağının, yargı organlarına ve ulusal istihbarat örgütümüze verebileceği zararları ortadan kaldırmaktır.
Bunun yolu da olayın kamuoyunun gözünün önünde, şeffaf bir şekilde soruşturulmasından geçiyor.
Milliyet’in amacı budur..