Tutkular, acılar, gülümseyen deyişler
Erkan Mumcu aşağıdaki satırları okuyunca hakkımda ne düşünür bilmiyorum, aldırmıyorum da… Niyetim de zaten malum tartışmaya girmek değil. “19. Yüzyıl fikirlerinin 21. Yüzyıl’da tekrar gündeme getirilmesi” ile ilgili tartışmadan söz ediyorum…
Böyle tatsız bir konuyla cumartesi gününüzü meşgul etmek zaten aklımdan bile geçmez.
Ama yine de izninize sığınarak 19. Yüzyıl fikirlerinin, 21. Yüzyıl’da da hala geçerli olabileceğini hatırlatacak birkaç örnek vermek istiyorum.
Şakir Eczacıbaşı, Oscar Wilde’ın tutuculuğa, kuralcılığa ve dar görüşlülüğe başkaldıran düşüncelerini “Tutkular, acılar, gülümseyen deyişler” (Remzi Kitabevi) adıyla kitaplaştırdı.
Bugün yeni yayımlanan bu kitaptan seçtiğim bazı Wilde özdeyişleri sunuyorum. Eczacıbaşı bunları “gülümseyen deyişler” olarak niteliyor. Gerçekten de öyle olduğunu göreceksiniz. Sivri, acımasız ama insanı tebessüm ettiren deyişler bunlar…
Şimdi aşağıda benim seçtiğim bazı deyişleri okuyalım ve Wilde’ın 19. Yüzyıl’da söylediklerinin 21. Yüzyıl’da kulağa nasıl geldiğine de siz karar verin…
Kadınlar anlaşılmaz
“Gerçek yaşını açıklayabilen bir kadına hiç güvenilmez. Yaşını söyleyebilen bir kadın, her şeyi söyleyebilir.”
“Bir kadının yaşamında tek bir gerçek trajedi vardır. Geçmişinde hep aşkı, geleceğinde ise yalnızca kocası olması…”
“Kendisine kur yapılmasından hoşlanmayacak tek bir kadının bulunduğunu sanmıyorum. Kadınları dayanılmaz biçimde çekici yapan da budur.”
“Kadınların gücü, psikolojinin onları açıklayamamasından ileri gelir. Erkekler incelenebilir, kadınlarsa… Onlara yalnızca hayran olunur.”
“Görüyorum ki, erkekler severlerse bir kadını / yaşamlarından çok az şey verirler ona / Oysa kadınlar, onlar severlerse her şeylerini verirler.”
“Kadınlar kusurlarından ötürü severler erkekleri. Yeterince kusurlu olursak her şeyimizi bağışlarlar, aydınlanmış aklımızı bile…”
Sorundur erkekler
“İyi bağlanmış bir kravat, yaşama atılan ilk ciddi adımdır.”
“Bir erkek, bir kez severse bir kadını, onun için yapamayacağı şey yoktur, sevgisini sürdürmek dışında…”
“Bir kadın için erkeği yola getirmenin tek yolu, derinden sıkıp bunaltarak, yaşama karşı duyabileceği tüm ilgiyi ortadan kaldırmaktır.”
“Geçmişi olan kadınları yeğliyorum. Öyle eğlenceli ki onlarla konuşmak.”
“Erkekler hep kadınların ilk sevgilisi olmak isterler… Kadınlarsa, erkeklerin son aşkı olmaktan hoşlanırlar.”
“Yaşamlarında tek bir kez aşık olanlar sığ kişilerdir. Onların bağlılık ya da vefa dedikleri şey, törelerin verdiği bir uyuşukluk ya da düş gücündeki bir eksikliktir. Akıl yaşamında tutarlılık neyse, duygu yaşamında bağlılık odur – başarısızlığın dile gelişi…”
“Sonuç hep aynıdır: Kadın acı çeker, erkekse özgürlüğüne kavuşur.”
“İnsanoğlu sürekli aşklar yaşamalı… Kişinin asla evlenmemesi gereğinin nedeni de budur.”
“İdeal bir koca mı? Öteki dünyadaki bir şeymiş gibi geliyor bu söz insana…”
“Sıradan kadınlar kocalarını hep kıskanırlar. Ama güzel kadınlar hiçbir zaman… Başkalarının kocalarını kıskanmakla öylesine doludurlar ki…”
“Evli bir erkeğin mutluluğu, evlenmemiş olduğu kişilere bağlıdır.”
“Kadında olağanüstü bir aile sevgisi var. Üçüncü kocası ölünce, bir anda sapsarı oluverdi saçları kederinden…”
“Hoş, tatlı, ince bir kıza pek söylenebilecek bir şey değildir gerçek…”