MİLLİYET

Murat Karayalçın neden çekilmeli? – 2

  Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi ile ilgili olarak daha önce yazdığım yazıya değişik okuyucu tepkileri aldım.

Okumayanlar için hatırlatayım, Murat Karayalçın’ın, Yılmaz Ateş lehine çekilmesini doğru bulduğumu yazmıştım.
O yazımda Murat Karayalçın’ın neden çekilmesi gerektiğine ilişkin görüşlerimin nedenlerini tam olarak açıklama olanağım olmamıştı. Bir gazete köşe yazısı sınırları içinde kaldığınız zaman her şeyi yeterince açıklamak mümkün olamayabiliyor.
Bugün nedenlerimi açıklayacağım.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde oy kullanılan metropol ilçeler şunlar: Çankaya, Etimesgut, Gölbaşı, Mamak, Sincan, Altındağ, Keçiören ve Yenimahalle..
Son seçimlerde bu metropol ilçelerde AKP 676 bin 50 oyla, toplamın yüzde 34’ünü almıştı. CHP’nin oyları ise 560 bin 476 idi. Toplamın yüzde 31.2’sine karşılık geliyor..
Murat Karayalçın’ın partisi SHP seçimlere katılmamıştı. Bu seçimlerde Murat Karayalçın önderliğinde seçime giren DEHAP’ın oyları son seçimde yüzde 2 idi. Toplam 41 bin 939 oy.. “Sol ittifak” olarak bilinen partilerle birlikte bu oy toplam 50 bin 705’e çıkıyor. Oranı ise yüzde 2.4..
“Neden Karayalçın çekiliyor, Yılmaz Ateş çekilsin” diyenlerin bu oranlara iyi bakmaları lazım.
Eğer bir ittifak söz konusu olacaksa ve bu ittifak AKP’ye karşı yapılıyorsa, normal olan son seçimlerde daha çok oy alan partinin etrafında birleşmek değil midir?
Son seçimlerde yüzde 31.2 oranında oy almış bir partinin adayının, aynı seçimlerde yüzde 2.4 oy almış bir ittifakın adayının lehine çekilmesi siyasette mümkün olabilir mi?
Bundan önceki yerel seçimlerde Murat Karayalçın’ı aday gösteren CHP, 521 bin 83 oy alarak seçimi kıl payı farkla kaybetti..
Bir önceki seçimi kaybetmiş bir adayın seçime yeniden girmekteki ısrarı, ittifaka yarar mı sağlar, zarar mı? Bunu da iyi düşünmek gerekiyor..

Ateş’i nasıl biliriz!
Öte yandan Yılmaz Ateş’i tepeden inme, birdenbire ortaya çıkmış, tanınmayan bir aday olarak göstermek isteyenler de var.
Onlara da şunu sormak istiyorum: Murat Karayalçın, SHP Genel Başkanı olmak için Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan istifa ederken aynı partinin Ankara İl Başkanı Yılmaz Ateş değil miydi?
Yılmaz Ateş’i, Ankara’da çalıştığım günlerden tanıyorum.. Kısa bir süre de olsa birlikte çalışmıştık.
Sadece bir siyasetçi olarak değil aynı zamanda bir eski gazeteci olarak da Ankara’nın sorunlarını yakından biliyor. Uzun süre sendikalarda ve sivil toplum kuruluşlarında görev yaptığı, Ankara’da siyasal parti faaliyetlerinin her aşamasında görev aldığı için seçmenle ilişkileri sağlam bir temele dayanıyor..

Lidere yakışan nedir?
Murat Karayalçın’ı da siyasi çizgisini sağa sola sapmadan sürdürdüğü için takdir ediyorum. Ancak bir partinin genel başkanı olarak Belediye Başkanlığı’nda ısrar etmesini de anlamsız buluyorum.
Çünkü bu göreve daha önce seçildiğinde, parti genel başkanlığını tercih ettiği için Belediye Başkanlığı’ndan istifa etmiş, Tansu Çiller ile koalisyon hükümetinde Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı görevinde de bulunmuştu.
Şimdi yeniden böyle bir durumla karşılaşmayacağımızın garantisi nedir?
Karayalçın büyük iddiaları olan bir siyasetçi.. Ve bu iddia onun hedefinin partisini iktidara taşımak olmasını gerektiriyor. Belediye Başkanı seçilme ısrarı bu iddiasından vazgeçtiği anlamına mı gelecek?
Karayalçın, dürüstlüğü ve siyasi çizgisiyle zaten zor adam çıkaran sosyal demokrat hareket için önemli bir lider profili.. Benim düşüncem o ki, Karayalçın bu seçimlerde Deniz Baykal’ın tutumundan da kaynaklanan gelişmeler sonucunda adaylığında ısrar ederse bu profil de zarar görecek.
Onun için Karayalçın’ın bir lidere yakışan hareketi yapması ve seçimlerde Yılmaz Ateş lehine çekilmesi gerektiğini düşünüyorum.