İngilizce’de “hat – trick” deniliyor. Konuşmalarının arasına yabancı dillerden kelimeler sıkıştıranlardan hoşlanmam… Ama bu kelime artık “İngilizce” sayılmaz. Çünkü futbol jargonunda özel bir anlamı var ve stadyumları dolduran milyonlarca futbolsever bunun ne anlama geldiğini biliyor.
Bir maçta üç gol ya da daha fazlasını atan oyuncu için “hat – trick yaptı” deniliyor. Üç gol atmanın “şapka numarası yapmaköla ne ilgisi var demeyin… Bu, futbolda gerçek bir sihirbazlık sayılıyor ve öyle olduğu için de sihirbazların “şapkadan tavşan çıkarmaları” ile özdeşleştiriliyor.
Ciner’i kutluyorum
“Şapkadan tavşan çıkarmak” sadece futbolcular ve “sihirbazlar” için değil, ülkemizde işadamları için de makbul bir davranış. Böyle işadamları takdir ediliyor ve “müdebbir tüccar” sınıfına sokuluyorlar.
SPK’nın isteği üzerine İMKB’ye gönderilen Sabah Yayıncılık açıklamasında Turgay Ciner’in “Sabah” gazetesinin yayın haklarını “kiraladığını” öğrendik. Dün bu haber bütün gazetelerde ve İMKB bülteninde yayımlandı.
Turgay Ciner’i kutluyorum. Kutlamakla da kalmıyor, Ciner’i “şapkadan tavşan çıkardığı için” takdir de ediyorum… Çünkü BDDK’ya “üç gol birden” atmış bulunuyor…
Bu sütunda Sabah Gazetesi ve atv televizyonunun sahiplik sorunu ile ilgili çok yazı yazdım. Birçok kişi bu yazılarım nedeniyle yanlış bir inanca da kapıldı. “Doymak bilmez olmakla”, Sabah ve atv’nin Aydın Doğan’a satılmasını sağlamak için çalışmakla suçlandım.
Oysa bu konuda tek bir niyetim vardı: Etibank’ın batırılışından doğan Bilgin Grubu borçları “kediye yüklenmesin”… Kamu alacakları, borçluların kendilerinden tahsil edilsin ki vergilerimizden toplanan paralar bir de bu işe harcanmasın…
Artık Turgay Ciner “malı götürdüğüne” göre yazdıklarım yanlış anlaşılmaz diye ümit ediyorum. Eski yazılarımda da belirttiğim gibi muhalefetim Turgay Ciner’in kişiliğine değil, kamu alacağının tahsilinin bir türlü gerçekleştirilememiş olmasınadır.
Borçları biz ödedik
Dinç Bilgin, Etibank’ın içini boşalttı. Bu suçundan bir süre hapis de yattı halen de yargılanıyor. Etibank’ı boşaltmakla kalmadı sonradan TMSF’ye devredilen bankalara olan kredi borçlarını da ödemedi. Dinç Bilgin’in kötü niyetinden ya da iş bilmezliğinden batırdığı toplam para 1 milyar 100 milyon dolar… Bu para, parayı batırandan tahsil edilmediği takdirde bizler tarafından ödenecekti… Nitekim bunu ödedik zaten… Batırılan bankalardan kaynaklanan açıkları devlet, hazine bonosu olarak BDDK’ya ödedi ve BDDK da alacağını tahsil edemediği için bu bonoların karşılığını Hazine’ye geri ödeyemeyeceğini açıkladı.
Akıllı tüccar
BDDK alacağını nasıl tahsil edecekti? Bilgin Grubu’nun “para edecek” varlıklarını, ya işletecek ve gelirini borçtan düşecekti ya da satıp paraya çevirecekti.
BDDK ve TMSF’nin elinde bunu yapabilmek için yeterli yasal olanak vardı. Ama onlar bu yolu tercih etmediler ve Sabah ile atv’yi Ciner’e önce aylığı 200 bin dolardan sonra ben bunu ifşa edince yıllığı 10 milyon dolardan kiralamaya kalkıştılar.
Ciner akıllı bir tüccar. BDDK’nın tereddüdü nedeniyle bu paraları ödemeden Sabah ve atv’yi alabileceğini gördü ve Sabah’ı “kiraladı”… Beş yıllığına ve devlete 1 milyar 100 milyon dolar borçlu olan eski sahibinden…
Sabah Yayıncılık halka açık bir şirket. Binlerce küçük yatırımcının elinde bu şirketin hisse senedi var. Şirketin gelir getiren faaliyeti, şirket dışına çıkarıldığı için hepsinin elindeki hisse senedi artık sadece “duvar kâğıdı” olarak işe yarayabilir. Aynı şekilde BDDK’nın ihmali yüzünden kamu alacağının tahsili de mümkün değil.
Temiz iş!
Çünkü isim haklarının yanı sıra matbaalar da, bir banka ile yapılan anlaşmalı hacizler sonucunda Ciner grubuna “çöpsüz üzüm olarak” devredilmiş bulunuyor.
Bir gazeteci olarak bunları yazmam bazılarını kızdırıyor olabilir. Ardında başka amaçlar aranabilir. Zararı yok. Sonunda olan budur: 1 milyar 100 milyon doları Dinç Bilgin batırdı, karşılığını biz vergilerimizden ödedik, malı da Ciner “kiraladı”.
Kiraladığı şirketler yılda en az 30 milyon dolar kazanabilecek şirketler. Faiz yok, finansman gideri yok, vergi borcu yok, SSK borcu yok… Hepsini biz ödedik. Turgay Bey’e de şimdi bu kazanacağı parayı nasıl harcayacağını düşünmek kalıyor.
Memleketimize, BDDK yetkililerine hayırlı ve uğurlu olsun!