Bugün seçim var… Kimin güleceği, kimin ağlayacağı akşama belli olacak… O belli olana kadar hep birlikte biraz gülmekten zarar gelmez diye düşünüyorum…
Spor yazarı Eyüp Karadayı ile Fenerbahçe Stadı’nda yıllarca önlü arkalı oturduk… En kötü sonuçta bile stadı gülerek terk etmemizi, birbiri ardı sıra anlattığı fıkralara borçluyuz.
Karadayı, fıkralarını “Ayıptır Söylemesi” isimli bir kitapta topladı… Size o kitaptaki fıkralardan bir demet sunuyorum. Çok gülünecek olanları, “kırmızı noktalı” oldukları için buraya aktaramadım. Meraklılar onları da artık kitaptan okurlar… Şimdi hepbirlikte gülelim:
Trende Temel ile çok güzel bir sarışın hanım aynı kompartımanda yolculuk ediyorlarmış. Temel “Korkma” demiş, “birazdan tünele gireceğiz. Ama ağzındaki sigarayı çıkar!”
***
Temel, sofradaki tavuğa eliyle girişince Fadime sinirlenmiş ve nasıl yemesi gerektiğini anlatmış. Bunun üzerine Temel bir eline çatal, bir eline bıçak almış ve sormuş: “Peki tavuğu nasıl tutacağım?”
***
Bir Japon kahveye girip meydan okumuş: “Var mı aranızda delikanlı olan? Varsa çıksın dışarı.”
Temel sinirlenerek ayağa kalkmış, dışarı çıkmışlar…
Birkaç dakika sonra Temel ağzı burnu kan revan içinde kahveye geri dönmüş, arkasında da Japon… Temel’i göstererek “Ona Toyokumi Usta’nın kihotimi tekniği ile vurdum” demiş.
Japon bu ya… Ertesi gün yeniden gelmiş… Yine Temel ile dışarı çıkmışlar. Temel yine kan revan içinde geri dönmüş, arkasında da Japon… “Ona Toyokumi Usta’dan öğrendiğim kihotimi tekniği ile vurdum.”
Japon ertesi gün yine gelmiş, Temel ile yine dışarı çıkmışlar… Birkaç dakika sonra Japon kanlar içinde kahveye geri dönmüş, arkasında da Temel: “Ona Toyota’nın krikosu ile vurdum.”
***
Ev halkı uyuz olmuş. Herkes sıkıntı içinde kaşınırken babası Dursun’a “Git” demiş, “eczaneden uyuz ilacı al.. Ama sakın eve aldığını söyleme, herkese rezil oluruz… Hediyeliktir dersin.”
***
Temel’e sormuşlar: “Hani sen güzel bir dulla evleneceğini söylüyordun. Ne oldu?”
Temel yanıtlamış: “Kocasının ölmesini bekliyorum.”
***
Hakim sarhoş bir şekilde kaza yapan Temel’e şöyle demiş: “Anlaşıldı, kazanın sebebi alkol.”
Temel “Sağol hakim bey” demiş, “herkes kazanın benim yüzümden olduğunu zannedecekti.”
***
Temel elinde iki tabancayla banka şubesine girmiş… “Bu bir soygundur” demiş, “paraları şu çuvala doldurun..”
Veznedar paraları torbaya doldururken Temel, Şube Müdürü’ne seslenmiş. “Bana Emniyet Müdürü’nü bağla…”
Müdür, Temel’in kendisini denediğini düşünerek tereddüt etmiş: “Emniyet Müdürü’nü ne yapacaksınız efendim?”
Temel ters ters bakmış Müdür’e: “Koruma isteyeceğim” demiş, “bu devirde bu kadar para tek başına taşınır mı?”
***
İspanya’da tatilini geçiren turist, tipik bir İspanyol yemeği yemek ister ve listede ismi hoşuna giden bir yemeği işaret eder: Cojano!
Yemeğini yerken etin ne eti olduğunu çıkaramaz ve garsona sorar..
– Bugün boğa güreşine gittiniz mi bayım?
– Evet.
– İşte bu yediğiniz yemek bugün arenada öldürülen boğanın yumurtalıklarından yapıldı.
Adam ertesi gün de aynı lokantaya gider ve aynı yemeği ısmarlar.
Garson bir gün önceki müşterisini tanımıştır.
– Nasıl bugün yemeğinizi beğendiniz mi?
– Güzel de bir şey dikkatimi çekti… Dün yediğim daha büyük bir porsiyondu.
– Haklısınız, ama her zaman boğa kaybetmiyor bayım.