MİLLİYET

Yapılan ameliyat değil, bir küçük pansuman!

  Herkesin şunu görmesinde yarar var: TBMM’nin, Kuzey Irak’ta asker bulundurma ve ABD askerlerinin Türkiye üzerinden Irak’a geçişlerini sağlama izni isteyen tezkereyi kabul etmemiş olması, sınırımızdaki savaş tehlikesini ortadan kaldırmıyor.
Amerika’nın Irak rejimini bir savaş ile değiştirme yönündeki kararlılığı bundan etkilenmeyecek.

Güneydeki askeri yığınağını büyük ölçüde tamamlamış olan ABD, bu harekâtı Kuzey’den de destekleyecek başka yöntemler aramaya devam edecek.
Bunların arasında Türkiye’nin fikrini değiştirmesini sağlayacak yöntemler de olacak, birlikleri Kuzey Irak’a havadan indirme seçeneği de…

Sanıldığından uzun sürecek
Dün Kuzey Irak’taki Kürt gösterisinde yakılan bayrak görüntüleri, bu “Türkiye’yi ikna sürecinin” ne yönde gelişebileceğinin de ipuçlarını veriyor.
Öte yandan tezkerenin kabul edilmemiş olmasının tek sonucu, “savaş havasının” beklendiğinden daha uzun sürecek olmasıdır.
Savaş olasılığını ortadan kaldıracak tek bir husus vardı oysa: Irak rejiminin, ABD askeri kararlılığını görmesi, savaşın kaçınılmaz olduğunu idrak etmesi ve halkının büyük kayıplara uğramasını önleyebilmek için Birleşmiş Milletler ile tam bir işbirliğine razı olması.. Hatta Saddam’ın devrilmesi ya da sürgüne gönderilmesi..

Saddam’a cesaret..
Kuzey Cephesi’ndeki yığınağın belirsiz bir süreye ertelenmiş olması her şeyden önce Saddam’a cesaret verecek bir sonuç.
Ve bu “cesaret” ne yazık ki savaşı daha da kaçınılmaz kılacak bir tablo yaratıyor. Üstelik uzun sürme olasılığı giderek ağır basan bir savaş…
Belki de savaş havasının önümüzdeki sonbahara kadar bölgemize hâkim olmasına yol açacak bir gelişme..

‘Kayıp’ yıl
Bu da bütün umudunu savaşın kısa sürecek olmasına bağlayan turizm sektörümüz için bu yılın kaybı anlamına geliyor.
Sadece turizm sektörü için değil, savaş ortamı nedeniyle durma noktasına gelen bütün ekonomi için.. İptal edilen ihracat bağlantıları, beklemeye alınan yatırımlar ve zaten son nefesini geçtiğimiz krizde vermiş olan bütün ekonomi için..
Hükümetin, yeni bir ekonomik şoka geçit vermemek için aldığı “tasarruf” kararları ve getirdiği yeni vergiler, bu tablonun gebe olduğu olumsuz sonuçların atlatılmasını sağlamaya yetmeyecektir.

Gerçeklerden uzakta…
Evet, hükümet doğru bir karar aldı, elini çabuk tuttu ve ABD yardımı beklentisi içindeki piyasaları rahatlatmayı başardı ama bunun bir ameliyat değil “pansuman” olduğunu da görmek gerek.
Bu noktaya nasıl geldiğimiz ise Türkiye’deki tüm kurumların gerçeklerden ne kadar uzakta, kendi dar sınırları içinde davranmaya eğilimli olduklarını gösteren bir örnek.
Ülkenin gerçeklerini en iyi görebilecek durumda olan kurumların, hükümetin, TBMM’nin, MGK’nın kendilerine göre “politika yapmalarının” bedelini ödeyeceğiz: Bugün vergi ve kesilen maaşlar, ikramiyeler olarak; yarın da uzayan savaş havası nedeniyle tümüyle duracak ekonomi olarak..