Karşılaşmaya, Şükrü Saracoğlu Stadı’nın tribünlerinden yükselen ‘Savaş olmasın, çocuklar ölmesin’ tezahüratları arasında başladık… Bu; Türkiye’nin gündeminde, Fenerbahçe-Malatyaspor maçından çok, yaşanan uluslararası kriz olduğunu gösteren bir tabloydu.

Maçın 1 – 0 başlaması, Sergei Rebrov’un ustalığından kaynaklanıyordu…

Ve bu ustalık mücadele boyunca da Fenerbahçe’nin çoğunlukla gole yakın oynamasını sağladı. Takım arkadaşları özellikle gol bölgelerinden ona ayak uydurabilseler fark daha da artardı.

Malatyasporlu futbolcuların anlaşılmaz bir stres altında ve gereksiz bir sertlikle oynamaları, oyunun büyük ölçüde Fenerbahçe’nin hakimiyetinde geçmesini sağladı.

Malatyaspor’un ikinci oyuncusunun atılması, oyunun artık Fenerbahçe aleyhine gelişmeyeceğinin de bir göstergesiydi. Nitekim Duro’nun iki tane bile kırmızı kartı hak edecek hareketiyle Malatyaspor 8 kişi kaldı ve karşılaşma aslında o dakikada bitmiş oldu.

Fenerbahçe’yi uzun süreden sonra ilk kez bu kadar organize seyretme olanağı bulduk. Farkın daha da açılmamasının nedeni ise, ilk yarıda yakalanan pozisyonların gol olmamasıydı. Johnson’un direkten dönen mükemmel vuruşu, bunlar arasında akılda en çok kalandı.

Rüştü, Ümit, Hakan, Rebrov sahanın en iyilerindendi. Ogün ise, dün akşam son iki yılının en iyi performansını sergiledi.

Sarı-Lacivertliler’in dün akşam Kadıköy’de sergiledikleri disiplinli, organize oyun, Mecidiyeköy’deki Galatasaray derbisi öncesinde Fenerbahçe taraftarına umut verdi.

Artık hep beraber Ali Sami Yen’e gideceğiz…