MİLLİYET

"Yiğit basınımız sakalı tartışsın!"

 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç, “Meclis Kampusu” içindeki askeri tabura ait gazinoda, bir milletvekilinin sakallı misafirine servis yapılmaması ile ilgili olarak şöyle söyledi:

“O yiğit ve gayretli basınımıza bir görev düşüyor. Bu konuda ne düşündüklerini açıklıkla, özellikle birinci sayfadan yazsınlar. Köşe yazarlarını da göreve davet ediyorum. Böyle bir şeyin TBMM kampusu içinde olup olamayacağı konusunda kamuoyuna yol göstersinler. Sadece yalın haberi verip buradan sonuca gitmemek dürüst bir davranış olmaz.”
Emir “büyük yerden” geliyor!
Haberi “yalın bir şekilde” yayımlayan gazete Milliyet..
TBMM Başkanı’nın isteğine uygun olarak ben de yorumumu yazayım o zaman.. Üstelik yazılarım genellikle birinci sayfadan da anons ediliyor, böylece Başkan’ın bir isteğini daha yerine getirmiş olacağız..
Önce şunu söyleyeyim: Gazetelere yönelik siyasetçi eleştirileri genellikle haberlerin yorumlu verilmesi olurdu. Demek ki bu sefer “yalın” verilmesi sorun olmuş.. İlginç bir durum. Demek ki ne yaparsak yapalım siyasetçilere kendimizi beğendirmemiz mümkün değil..
Kural varsa, uyulur
Askeri gazino konusuna gelince:
Ordunun kendine özgü bir düzeni var.. Emir – komuta zinciri içinde bu düzenin bozulmaması askeri disiplinin de bir gereği.
Ordu evlerine ve askeri gazinolara kimlerin girebileceği, hangi koşullara uygun davranıldığı takdirde girilebileceğine kaçınılmaz olarak ordunun kendisi karar veriyor ve bunu uyguluyor.
Önüne gelen herkesin bu tür tesislerden yararlanma hakkı yok. Aynı şekilde polis evine, öğretmen evine, hâkimevine giriş, bu tür tesislerden yararlanış da serbest ve herkese açık değil.
Bu tür tesislere girmek isteyenler de kimlerin girebileceği ve nasıl girebileceğine ilişkin kurallara uymak zorundalar.
Öte yandan askeri disiplinin korunması ve bu disiplini zedeleyebilecek hareketler aynı zamanda hepimizi de ilgilendiriyor.
Bu disiplini bozucu her hareket ordunun gücünü zayıflatır, ülke savunmasına zarar verir vs…
Askere ait tesislerden birinde, öteki tesislerde olan kuralların geçerli olmaması demek, bu disiplinin delinmesi demektir ki, bunun da nerede duracağını kimse kestiremez.
Rahatsızsa, değiştirir
Burada tartışmamız gereken şey, bir askeri tesiste kuralların değiştirilmesi olmamalı..
Tartışılması gereken şey, TBMM’nin dış güvenliğini sağlama işinin askere verilmiş olmasıdır.
Bunu yapan, TBMM’nin dış güvenliğini Muhafız Alayı’na bağlı bir tabura emanet edenler “yiğit ve gayretli basın” mensupları mıdır ki, bunu tartışmak da onlara düşsün?
Bilindiği gibi TBMM kampus alanının dışardan korunması görevi Muhafız Alayı’na ait. TBMM binasının içinden ise binada kurulu bulunan polis karakolu sorumlu..
TBMM kampusu içinde özel bir askeri bölgenin yaratılmasından ve bu bölgede orduya ait kuralların geçerli olmasından rahatsız olunuyorsa, Bülent Arınç, bunu değiştirmek için gerekli girişimi yapacak makamda bulunuyor..
Bunun nasıl yapılacağı ise eminim TBMM İçtüzüğü’nün bir yerlerinde mutlaka yazılıdır..
Öyle görünüyor ki, TBMM Başkanı’nın asıl derdi, bir yerlere siyasi mesaj vermek..
Siyasi mesajlara askerin alet edilmesi de; bunu kim, hangi yönde yaparsa yapsın doğru bir şey değil..