Benim kim olduğumu biliyor musun?
Eski ABD Başkanı George Bush’un gelini ve şu anda Florida Valisi olan oğlu Jeb Bush’un karısı Columba, geçtiğimiz günlerde Paris’e yaptığı alışveriş gezisinden döndü ve döner dönmez de Amerikan basınında kendisine baş köşede bir yer buldu.
Columba’nın ‘kaçakçılık’ suçlamasıyla karşılaştığı bu gezi Bush’un şu anda Teksas Valisi olan öteki oğlu George W. Bush’u da yakından ilgilendiriyor. Çünkü George W. 2000 yılında yapılacak Amerikan Başkanlık seçiminin önde gelen adaylarından birisi. Cumhuriyetçiler iki seçimdir demokratlara kaptırdıkları Beyaz Saray’ı onun sayesinde geri alabileceklerini düşünüyorlar.
Yurtdışına alışveriş için giden her Türk’ü şaşkınlığa düşürecek belki ama, ABD vatandaşları yurtdışında 400 doları geçen alışveriş yaptıkları zaman bunu girişlerinde gümrüğe deklare etmek ve bu rakamın üstündeki harcamaları için bir gümrük vergisi ödemek zorundalar.
Florida Valisi Jeb’in eşi Columba Bush, Paris dönüşü Atlanta Havaalanı’nda gümrüğe Paris gezisinde 500 dolarlık alışveriş yaptığını beyan etmişti. Ancak gümrük görevlilerinin Columba’nın evraklarını ve bagajlarını incelemeleri bu rakamın gerçek olmadığını ortaya koydu. Columba, Paris’te 19 bin dolarlık elbise ve mücevherat satın almıştı. (Yani ortalama bir Türk zengininin Paris gezisinde satın alabileceği miktarın bir hayli altında bir alışveriş.)
Bunun üzerine Columba’ya 4 bin 100 dolar tutarında bir gümrük cezası verildi.
Bu gerçek rakam beyan edilmiş olsaydı ödenecek verginin tam üç katına karşılık geliyor. Miami Herald gazetesinde yayımlanan habere göre Columba yaptığının büyük bir hata olduğunu kabul ediyor ve başta gümrük görevlileri olmak üzere tüm vergi mükelleflerinden özür diliyor. Bundan sonra aynı hatayı hiçbir şekilde tekrarlamama sözünü veriyor.
Olay ABD için son derece normal:
Gümrük görevlileri işlerini yapıyorlar, ‘kaçakçı’ da cezasını ödeyip özür diliyor. Ama Türkiye’yi bilen bizler bu haberi hayretler içinde okuyoruz.
Bir kere Columba Bush bir valinin karısı, bir başka valinin ve yeni başkan adayının yengesi ve eski bir başkanın gelini olarak ‘VİP salonundan’ bavullarını da şoförüne taşıtarak çıkıp gidemiyor. Normal vatandaşlar gibi sıraya giriyor, gümrüğe beyanda bulunuyor, eşyalarının aranmasına ‘sen benim kim olduğumu biliyor musun’ diye karşı çıkamıyor, memurları süründürmekle tehdit edemiyor. Daha sonra da hatasından dolayı özür diliyor ve aklına bunun bir ‘siyasi komplo’ olduğunu söylemek gelmiyor.
Gümrük görevlileri kim olduğunu bildikleri böylesine nüfuzlu bir kadını durdurmaktan ve sorguya çekip, eşyalarını aramaktan korkmuyorlar. Bundan korkmadıkları gibi gerçek beyana aykırı
alışverişi saptadıktan sonra da çekip gitmesine de göz yummuyorlar. Herhangi bir vatandaşa nasıl davranacaklarsa ona da öyle davranıyor ve cezasını kesiyorlar.
Ne dersiniz, ABD’yi ABD yapan şey ile Türkiye’yi Türkiye yapan şey galiba biraz da bu tür ayrıntılarda gizli.