Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Bir rüya gerçek olurken

 Zaman zaman soruyorum kendi kendime: Gerçekten yapmak istediğim şeyleri mi yapıyorum; yoksa bana yapmamı öğrettikleri, benden yapmamı istedikleri şeyleri mi?

Sadece yapmayı istediği şeyleri yapan insanlarla; yapmayı istediği şeyleri yalnızca hayallerinde yaşayabilen insanlar arasında önemli farklar olduğunu düşünüyorum.

Mutsuz insanla, mutlu insanı birbirinden ayıran fark işte burada oluşuyor. Günümüzün amansız belası depresyon hastalığının en önemli sebebi de bu.

Tanıdığım insanlar genellikle benim durumumda: Üstlendiğimiz rolün gereğini yerine getiriyoruz. Bize öğretilenleri yapıyor, olmamızı istedikleri gibi oluyoruz. Hayatın hiçbir bölümünü içimizden geldiği gibi yaşayamıyoruz. Bu içimize dert olmasın diye de kendimize bir sürü gerekçe icat ediyoruz: Ailemiz, arkadaşlarımız, işimiz… Bu kadar çok sorumluluk olunca insana kendi hayatından küçük bir parça olsun kalmıyor tabii.

İyi çocuk, iyi arkadaş, iyi baba, iyi anne, iyi eş… Bir sorsalar bakalım içimizde kaç kişi zaman zaman ‘kötü çocuk’ olmayı tercih etmeyecek?

Bir de Arif Aşçı gibiler var dünyada. Onların da bir sürü sorunu, aileleri, arkadaşları var. Ama bizlerden en önemli farkları istedikleri şeyi yapıyor olmaları.

Arif AŞÇI bir kâşif. 20.yüzyıl biterken keşfedilecek ne kaldı diye düşünmeyin. Bir insan hayatına sığmayacak kadar çok şey var aslında çevremizde.

Arif Aşçı’nın adını ilk kez Turkuvaz belgeseli nedeniyle duymuştum. Orta Asya’da çekilmiş belki de ilk Türk belgeseliydi. Sonra adını İpek Yolu nedeniyle bir kez daha duydum. Aşçı ve ekibi bir deve kervanıyla eski İpek Yolunu boydan boya geçti, aşılmayacak sınırları aştı.

Arif Aşçı’yı kıskanmama ve hayatım üzerine bir kez daha düşünmeme sebep olan şey, yeni bir proje.

Aşçı, Piri Reis’in kalyonunun tıpkı yapımı ile Akdeniz’i turlamaya hazırlanıyor.

Piri Reis’in 16. Yüzyıl’da inşa edilmiş kalyonunun bir replikası Hüseyin Çoban tarafından yapılacak. Hüseyin Çoban adını daha önce ünlü Golden Hind gemisinin kopyasının yapımı sırasında duymuştuk. Çoban iyi Osmanlıca bilgisi sayesinde tarihi belgelerden ve çizimlerden yararlanarak Piri Reis’in gemisini günümüze getirecek.

Geminin kaptanı hayatta kıskandığım bir diğer insan Osman Atasoy olacak. Uzaklar ile dünyayı dolaşan Osman Atasoy’un yöneteceği ekipte beş kişi olacak.

Gemiye ayrıca çeşitli bilim adamları da binecekler. Gemi Akdeniz kıyısında uğradığı her limanda o ülkenin bilim adamları ve tarihçilerini yolcu olarak kabul edecek. Böylece Akdeniz kültürünü paylaşan uluslar, Piri Reis’in manevi himayesinde bir kez daha biraraya gelip, paylaşılan ortak kültürel mirası zenginleştirecekler.

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel projenin baş destekçilerinden birisi. İpek Yolu Kervanı’nın geçişine izin verilmesi için Çin Cumhurbaşkanı’na bir mektup yazan Demirel, bu projenin de gerçekleşmesi için destek sözü verdi.

Geriye kalıyor üç nalla bir at. Onu da projenin sponsorları karşılayacak.

1999 yılı Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşunun 700. yıl dönümü. Gemi bu tarihi kutlamak üzere o gün yola çıkacak. 21. yüzyıla girildiğinde de geminin bir yıllık yolculuğu tamamlanacak.

Bu iki önemli tarihsel olayı kutlayacak projenin sponsor bulmakta çok zorlanmayacağını düşünüyorum. Projenin 4 milyon dolar civarında bir desteğe ihtiyacı var.

Bir basit televizyon reklamı kampanyasına bu parayı harcayan kuruluşların, böylesine tarihsel önemi olan bir bilimsel girişimi desteklemekte tereddüt etmeyeceklerini düşünüyorum.