Diplomasi dehası Çiller
Tansu Çiller, Brüksel’deki NATO toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Amerika’nın yeni Dışişleri Bakanı Albrigth ile bir görüşme yaptığını, bu görüşmede kendisine Türkiye’nin tezlerini anlatma fırsatını bulduğunu açıkladı.
Bu açıklama dün Radikal ile birlikte diğer gazetelerde de yayımlandı.
Toplantıyı izlemekle görevli gazetecilerin anlattıklarına göre Çiller’in Türkiye’nin tezlerini anlattım’ dediği ‘ikili görüşme’ şöyle cereyan etmiş.
Toplantı salonuna gelen bakanlar birbirleriyle selamlaşırlarken Albright ile Çiller de selamlaşmışlar. Bu selamlaşma sırasında iki bakan öpüşmüşler. Görgü tanıklarının anlattıklarına bakılırsa, Çiller, Albright’i zorla çekerek öpmüş. Hani yıllar önce Turgut Özal’ın Kenan Paşa’ya yaptığı türden bir zoraki öpüşme gibi…
Amerikan Dışişleri Sözcüsü Burns bu durumu ‘iki bakanın da kadın olmaları nedeniyle’ diye açıklıyor.
Toplantının sonunda bakanlar salonu terk etmeye hazırlanırlarken Çiller bulunduğu yerden Albright’in bulunduğu yere doğru hızlı adımlarla yürümüş. Ayak üstü karşılıklı nezaket cümleleri söylenmiş.
Salonda bulunanların anlattıklarına göre Albright Çiller’e ‘yine karşılaştık’ derken, Çiller de ‘işte yine biz bizeyiz’ demiş.
Üç – dört dakika süren bu hasbıhalden sonra Albright basın toplantısına yetişebilmek amacıyla salonu hızla terk etmiş.
Çiller de salonu terk etmiş ve Türk gazetelerinin temsilcilerine ‘Albright’a Türkiye’nin tezini anlatma fırsatını buldum’ demiş.
Toplantının başında ve sonunda ayaküstü-olmak üzere toplam 4 dakikayı bulmayan bir görüşme sırasında Türkiye’nin anlatmayı başaramadığı görüşlerini nasıl özetlemiş diye hayretler içinde kaldım.
Bence Tansu Çiller’e bütün bir ülke olarak çok büyük haksızlıklar ediyoruz.
Üç dakika içinde bütün bir dışişleri örgütünün başaramadığı görevin üstesinden tek başına gelmesini alkışlamalıyız.
Düşünün bir… Ya Albright görüşme taleplerini kabul edip Çiller’e bir de yarım saat süre verseydi, üstesinden gelemeyeceği hiçbir sorunumuz kalmayacaktı.
İyi ki Çiller gibi bir dışişleri bakanımız var. Ah bir de şu istediği randevuları doğru dürüst kendisine verseler…
O zaman huzur içinde oturabilir, pipomuzu tüttürerek sorunlarımızın birer birer çözümlenmesini bekleyebiliriz.