RADİKAL

Havaalanlarına eğitimli personel

 Bilmiyorum farkında mısınız, İstanbul ve Ankara’da havaalanlarının girişlerine son derece modern ‘nizamiye’ binaları yapıldı. İzmir’deki ‘nizamiye’ binası havaalanının hizmete açıldığı ilk günden beri hizmet veriyor. Sanıyorum öteki illerde de durum farklı değil. Onların da girişlerinde ‘süslü kapılar’ var.

Havaalanına gelen yolcular ve uğurlayıcılar bu kapılarda görev yapan güvenlik görevlilerinin ‘keskin bakışları altında’ havaalanı sahasına giriyorlar.
Bu ‘nizamiye’ benzeri ‘kapılar’a dünyanın hiçbir medeni ülkesindeki havaalanında rastlamadım. Sadece eski Doğu Bloku ülkelerinin bazı kentlerindeki havaalanlarında bizdeki gibi ‘nizamiye’ler var.
Ayrıca uçakların önüne yığılan valizleri yolculara işaretlettirerek yükleme adeti de yalnızca bizim ülkemizde var.
Bütün bunlara rağmen son aylardaki tüm uçak kaçırma olaylarının ülkemizde meydana gelmesi ilginç, değil mi?
Hava meydanlarının giriş-çıkışlarına yaptırılan süslü kapılara harcanan paralar demek ki yeterli bir güvenlik sağlanmasına yetmiyor.
Şekilcilik hastalığımız için harcadığımız bu paralar, hava meydanlarına daha aktif bir güvenlik sistemi kurulması için kullanılsa önceki gece yaşadığımız türden dehşet olaylarıyla hiç karşılaşmayacağız.
Büyük bir ihtimalle son korsanlığın cezasını Adana Havaalanı’ndaki birkaç güvenlik görevlisi çekecek. Acaba hata o güvenlik görevlilerinde mi, yoksa uçakların güvenliğini birkaç polis memurunun kişisel dikkatine emanet edenlerde mi?
Bu konuyu iyice düşünmemiz gerek. Önceki gece meydana gelen olaylar bu konuya şekilcilikle yaklaşmamamız gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.
Ayvalık uçağı olayının ortaya koyduğu bir diğer gerçek de bu konularda eğitimin ne kadar önem taşıdığıdır.
Uçak personelinin ve harekâtı gerçekleştiren güvenlik güçlerinin ne kadar iyi eğitilmiş oldukları korsanlığın sona erdirilmesinden sonra ortaya çıktı.
Önce yolcularının güvenliğini düşünen pilotların ve kabin görevlilerinin soğukkanlılığı ucuz kahramanlığa tercih etmeleri, büyük bir felaketin eşiğinden dönmemizi sağladı.
Operasyonun kimsenin burnu bile kanamadan sona erdirilmesi ve korsanın etkisiz hale getirilmesindeki serilik de güvenlik güçlerinin başarısıdır.
Bu da gösteriyor ki havaalanlarının güvenliği sıradan polis memurları ile değil, bu işler için özel olarak eğitilmiş güvenlik güçleri ile sağlanmalıdır. İçişleri Bakanlığı’nın bu konuyu ciddiyetle ele alması için daha kaç uçak kaçırılmasını bekleyeceğiz dersiniz?