ktisatçılar ve maliyeciler ne düşünürler bilemiyorum ama ben hükümetin ‘deprem vergisi’ dediği şeye bir isim buldum: Vergi Reformundan Vazgeçme Reformunun Sonuçlarını Bertaraf Etme Reformu!
Hatırlayacaksınız önceki gece yarısı yasalaşan yeni reformumuza kavuşacağımız belli olduğunda bunun ‘kümesteki kazları yeniden yolma’ anlamına geldiğini yazmıştım.
Dün NTV’de görüşlerini açıklayan bir vatandaşımız daha güzel bir benzetme yaptı: Bir koyundan bir post çıkar, hükümet şimdi bir koyundan on post çıkarmaya çalışıyor.
Eminim benim gibi olanların sayısı hiç de az değildir. Seçim öncesi Temizel’in vergi reformu uyarınca bu işlerden anlayan arkadaşlarımın uyarılarına aldırmayarak emlak vergimi ödediğim matrahı güncelleştirdim. Böylece herhangi bir vatandaşın bütün hayatı boyunca ödeyebileceği kadar bir emlak vergisini bir defada ödedim. Sonra hükümet bu ‘reformdan’ vazgeçti. Ben yine bu işlerden anlayan arkadaşlarımın uyarılarını dinlemeyerek hatamda ısrar ettim. Şimdi vergi reformundan vazgeçme reformunun bana sağladığı haklardan yararlanamadığım gibi, bir de vazgeçilen vergi reformu yüzünden ödediğim aşırı vergi kadar bir vergiyi daha ödemek zorundayım. Biraz karışık oldu galiba, farkındayım ama koskoca hükümetin kafası karışıkken benim gibi sıradan bir vatandaşın kafasının karışmasında şaşılacak bir şey de göremiyorum.
Bir yandan da şükrediyorum. İyi ki yüz bin kilometreyi geçti diye otomobilimi değiştirmeye kalkmamışım. Şimdi hiç olmazsa eski bir otomobilin vergisini tekrar ödeyeceğim.
Cep telefonuna gelince.. Hükümet GSM operatörlerinden lisans devri sırasında alması gereken 150 milyon dolarlık KDV’yi almayı unutuyor ama zaten neredeyse konuşma ücretinin tümü kadar vergi ödediğim telefon konuşmalarımdan bir yüzde 25 daha istiyor. Artık kimse benden telefonda kibarlık cümleleri, hal hatır sorma beklemesin. Ne söyleyeceksem onu söyleyip telefonu hemen kapatacağım, şimdiden söyleyeyim de sonra arkamdan konuşulmasın.
Allahtan Hazine bonosu, devlet tahvili gibi ‘tasarruf araçlarına’ sahip değilim. Ama ilk elime para geçtiğinde az çok demeden onlardan da alacağım. Böylece hiç olmazsa hükümetten bir intikam alma olanağına da sahip olacağım..
Biliyorsunuz hükümetimiz bono ve tahvillere üstelik dünyanın hiçbir ciddi ekonomisinde benzeri görülmemiş bir şekilde ‘geriye doğru yürüyen’ bir vergi koydu. Maliye Bakanımız bu yeni vergiden gelecek çil çil liraları hayal edip, ellerini ovuştururken ‘piyasalar’ gereken yanıtı verdi. Düşme eğilimine giren faizler, konan vergi kadar arttı. Daha da artacağını hep birlikte göreceğiz. Bu şu demek: Hükümet alacağı vergiden daha fazlasını faiz olarak geriye ödeyecek.. Bu arada piyasalarda güvenin sarsılması, faizlerin yükselmesi de yanına kâr kalacak.
Kayıt dışı para kazananlara gelince.. Onların işleri her zamanki gibi yolunda.. Ne IMF umurlarında, ne deprem, ne de vergi reformundan vazgeçme reformunun sonuçlarını bertaraf Etme reformu.
