Türkiye tarihinin en önemli günlerine gelmiş bulunuyoruz. Çok değil, on gün sonra Avrupa Birliği ile ilgili olarak kafamızda beliren soruların tümünün yanıtını da almış olacağız.
Avrupa Birliği’nin 17 Aralık 2004’te Türkiye ile görüşmelere başlanacağını da öngören karar taslağı, öyle görünüyor ki birçok çevrede hayal kırıklığı yarattı.
Avrupa Birliği’ne girmek için yapılan bütün yasal reformların Batılı bazı çevrelerde “kuşku” ile karşılanmasına ve “uygulamayı görelim” denmesine genellikle sinirleniyoruz. Türkiye’nin gelişmiş bir demokrasiye ulaşma yolunda yaptığı bütün bu güç...
Denizci dostumuz Corto Maltese, “Kayıp Kıta Mu” isimli macerasında, bir volkanik adada, eski bir tapınağın koruyucusu yerliler tarafından kaçırılan bir kadını ararken bir yerli rahiple karşılaştı.
Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Şanlıurfa’daki sohbetimizde şöyle bir soru sordu: Dünyanın her yerinden milyonlarca insan her yıl İtalya’ya neden gider? Yanıtlaması ilk bakışta çok kolay bir soru gibi görünüyor.
Doğan Yayın Holding’in her ay değişik bir kentimizde düzenlediği “Anadolu’daki Avrupa” toplantılarının sonuncusu için çarşamba günü Şanlıurfa’daydım. Üç yıllık bir aradan sonra ikinci kez gittiğim Şanlıurfa, bende bir kez daha...
Hafızası zayıf bir ulus olduğumuz kesin. Geçtiğimiz sezon (yaklaşık bir yıl önce) İzmir’de oynanan Göztepe – Karşıyaka maçında çıkan olaylarda genç bir futbol izleyicisinin tribünde öldürüldüğünü kaç kişi hatırlıyor?