Avrupalı olmayı başarmak
Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi’ndeki üçüncü maçında bizleri bir kez daha hayal kırıklığına uğrattı. Maçın ilk 25 dakikasında seyircinin de desteğini alarak Manchester United üzerinde büyük bir baskı kuran Sarı – Lacivertliler, daha sonra tempoyu düşürerek beraberliğe razı bir oyun sergilediler.
Maçın ilk 25 dakikasında gerçek bir Avrupa takımı gibi oynayan ve yüzde yüzlük dört pozisyon bulan Fener, bu fırsatları Okocha ve Boliç’in şahsi oynama ihtirasları yüzünden harcadı.
Fenerbahçe’nin ileri uç oyuncuları eğer takım oyunu oynadıklarının farkında olsalardı, Mancheter United tarihinin en acı yenilgilerinden birini İstanbul’da alabilirdi.
Nitekim daha sonra benzer pozisyonlar yakalayan Manchester ileri uç oyuncuları nasıl bir gol atılacağını gol bölgelerinde asla bencil olunmaması gerektiğini, yaptıkları hareketler ve attıkları gollerle Fenerli futbolculara ve bizlere gösterdiler.
Fenerbahçe’nin yediği her iki gol de, Şampiyonlar Ligi’nde oynayan bir takımın asla yapmaması gereken hatalardan doğru.
Bir süredir düşüş içinde olduğu gözlenen Högh, Rapid maçından sonra dün de Manchester karşısında yaptığı tarihi bir hatayla takımının gol yemesine sebep oldu.
Fenerbahçe’den Halil İbrahim ve Tuncay sahada yok gibiydiler. Özellikle Halil İbrahim rakip takımın ceza sahasına gönderdiği bütün topları kaleci Scmeichel’in kucağına attı.
Fenerbahçe’nin öteki kanat oyuncusu İlker ise insan üstü çabayla kazandığı topları acemice ortalarla ya rakibe çarptırdı ya dışarı attı.
Fenerbahçe’nin Avrupa’da başarılı olması bu iki kanat oyuncusunun futbol oynamayı öğrenmeleri ile mümkün olabilir. Maç boyunca sahada nasıl kaldığını anlayamadığımız Tuncay dururken, birşeyler yapmaya samimi olarak çabalayan Bülent’in oyundan alınması büyük hataydı. Kişisel kanaatim o ki; Fenerbahçe Tuncay’la başladığı her oyunda 10 kişi oynuyor. Tuncay’ın yerine Tayfun’un sakatlığı geçene kadar Erol’un oynaması gerektiğini artık Lazaroni de görmeli.
Fenerbahçe seyircisi bir süredir maçı tiyatro seyreder gibi izliyor. Dün maç boyunca takımını desteklemesi beklenen Sarı-Lacivertli seyirciler oyunun büyük bölümünü yerinde oturarak izledi.
Taraftarlar takımının 12. gücü olmayı başaramadı. Bunda hiç kuşkusuz tansiyonun en yüksek olduğu anda emniyet görevlilerinin sert müdahelesinin rolü büyüktü.