Kadıköy’de dün gece, bu sezon ilk kez Fenerbahçe’yi seyrettik. Yanlış anlaşılmasın, daha önceki bütün maçlarını da izlemiştim zaten. Ancak Fenerbahçe dün ilk kez, Fenerbahçe gibi oynadı.

Bu sezonun en iyi futbolunu, Türkiye Ligi’nin çok iyi 3-5 takımından birisine karşı ortaya konabilmiş olması, gelecek için gerçekten ümit verici.

Üstelik bu, Şampiyonlar Ligi’nde oynanan çok zor bir maçın arkasından gerçekleşti. Sarı-Lacivertli futbolcular dün bir tek maçta, bundan önceki bütün maçlarda girdiği gol pozisyonundan daha fazla gol pozisyonuna girdi, biraz da seyircinin şansıyla skor farkının çok açılmaması sağlanabildi.

Fenerbahçe, tabir-i caizse hakemi de yendi. İsmet Arzuman’ın orta sahada çalabildiği ancak ceza sahasının içinde çalamadığı düdükleri görünce, içimden şunu söyledim: “Çimlere basma ismet, çimleri eziyorsun”…

Orta hakem Arzuman’ın bu kadar açık penaltı pozisyonlarını çalamamış olması, neyle açıklanır bilemiyorum. Futbol seyircisi olarak, ben bunu sadece ayıplayabiliyorum.

Sarı-Lacivertliler böyle oynarsa, Türkiye Süper Ligi’nin bütün maçlarını rahatlıkla kazanabilir. Malatyaspor gibi çok güçlü bir takımı yenmek, gerçekten alkışlanacak bir başarı.

Son bir şey daha söylemek istiyorum. Keşke Aykut Kocaman Fenerbahçe yedek kulübesinde oturuyor olsaydı.