Dün Avrupa’dan sonra Avrupa’nın en büyük ikinci Türk şehri Münih, tarihinin en başarılı Türk Milli Takımı’nı selamladı. Dün Münih’te olup Olimpiyat Stadı’ndaki atmosferi yaşamanızı isterdim.
Tribünler adeta kırmızı beyaz ile boyanmıştı. Bu stattaki havayı anlatmaya kelimeler yetersiz kalıyor. Bunu bizlere yaşatan başta Mustafa Denizli olmak üzere tüm Milli Takım’a teşekkür ediyorum.
Dün sahaya çıkarken tarihinin en başarılı Milli Takımı’ydılar, maçı da bu unvana yakışacak şekilde oynadılar. Hepsine helal olsun. Maç yazılarında böyle hamasi sözler söylemeyi pek sevmem. Ama dün yaşadıklarımız karşısında insan kendini tutamıyor. Maça başlarken dizlerimiz titriyordu., maç başladıktan sonra dizleri titreyen Almanlar oldu. Biraz dikkatli ve şanslı olabilseydik ilk yarıyı 4 –0 önde bitirebilirdik. Arka arkaya goller kaçıran beklenenin tersine Türk Milli Takımı’ydı. Almanlar ilk yarıda pozisyona bile giremediler.
Mustafa Denizli İrlanda maçının başarılı 11’ini Ogün, Arif değişikliğiyle sahaya sürmüştü. Bierhoff Alpay’ın kıskacından kurtulamazken 6 kişilik orta sahamız da özellikle ilk yarı boyunca oyunun kontrolünü büyük ölçüde elinde tutuyordu. Hakan’a çok yakın oynayan Sergen’i seyretmek gerçekten bir zevkti. İlk yarıda attığı muhteşem depar ile yarattığı gol pozisyonunu değerlendirememesi aslında zor olanın iki defa üst üste başarılmasından başka bir şey değildi. Alman ataklarını orta sahada karşılamayı planlayan Denizli bu bakımdan taktiğine de uygun bir kadro çıkarmıştı. Tayfur, Okan, Tayfun ve önlerinde Sergen çok büyük bir performans sergilediler. Seçtiği oyuncular için hep eleştirilen Mustafa Denizli bu maç ile eleştirilere de bir yanıt verdi. Ancak Abdullah Ergün değişikliği için neden maçın üçte ikisinin geçmesini bekledi, doğrusu pek anlayamadım.
Tayfur, Oktay değişikliği Portekiz’in çok gollü galibiyetinin haberinin gelmesinden sonra kazanmaktan başka bir şansın kalmamış olmasından kaynaklanıyordu. Alman Milli Takımı göze hoş görünmeyen ama bir makine düzeni içinde oynamayı başarabilen bir takım. Böyle bir takım karşısında Milli Takımımız’ın da çok uzun bir süre benzer bir oyun disiplinini sergilemiş olması Mustafa Denizli ve Ay – Yıldızlı 11’in artık Avrupa ayarında olduğunu ortaya koyuyordu.