Bu maçtan çıkan dersler
Dün galip gelmesi gereken bir maça çıkan Galatasaray’ın kadrosuna baktığımda Arif ve Christian’ın neden yedek kulübesinde oturduğunu anlayamadım. Baliç ve Hasan Şaş ikilisinin çok başarılı bir sezon geçirmediklerini hatırlayınca, maça Sarı-Kırmızılı ekibin beraberlik amacıyla çıktığını düşündüm.
Gerçi Galatasaray dünkü kadrosuyla biraz daha sıkıştırsa, sahadaki güçlü rakibini en azından bir beraberlik için zorlayabilirdi. Ancak daha karşılaşmanın başında, Cihan’ın atağa çıkmaya hazırlanırken kaptırdığı top, Barcelona’nın golüyle sonuçlanınca, iş büyük ölçüde tesadüflere kalmıştı.
Bu tesadüfler, Galatasaray’ın ayağına kadar gelmedi de değil. Pinto’nun sürükleyip, adeta tek başına yarattığı pozisyonun ardından yenen gol, bu maçtan skorun Galatasaray açısından nasıl sonuçlanabileceğinin de habercisiydi. Nitekim ilk yarının sonuna doğru Baliç’in topu bomboş kaleye yuvarlamak yerine tribünlere adeta bazukayla ateş etmesi, büyük bir fırsat kaçırmaya yolaçtı. Maçın dönüm anı da Saviola’nın Ergün’ün sıkıştırmasından gelen korner ve ona bağlı goldü.
Galatasaray bu sezon aynı golü kaç kere yedi, ben hatırlayamıyorum. Defanstaki bütün yerleşim hataları, özellikle korner ve yan toplarda Galatasaray’ın donup kalmasına yol açıyor. Maç koptuktan sonra oyuna giren Christian ve Ayhan’ın, oyunu nasıl değiştirdiklerini Fatih Terim gördü mü, bilmiyorum. Ama gördüyse, bundan gerekli dersleri çıkarttığına inanıyorum.